Hayır, müziği kalsın. Belki bir gün yeniden çalışmak isterim. | Open Subtitles | لا, ليست موسيقاها ربما ارغب لاحقا فى دراسة الموسيقى ثانية |
Adeta bir şarkı gibi söylenmek istiyor ki müziği kulakta ve dilde duyulabilsin. | TED | أنها تريد أن تُهتف بصوتٍ عال، لتُسمع موسيقاها بالأذن وباللسان. |
Nerelere gitmeyi sever? Neler yapmaktan hoşlanır? Ne tarz müzik dinler? | Open Subtitles | اين تحب الذهاب ماذا تحب ان تفعل ماهو نوع موسيقاها المفضلة والحشرات التي تخاف منها |
Ve Broad Sound onun sesini ve hikayesini duyduğunda şu senin çaldığın müzik ve sözler yeni kariyerini bitirdi. | Open Subtitles | و عندما استمعت شركة التسجيلات الى صوتها و قصتها و أنك قمتي بسرقة موسيقاها و كلماتها حياتك المهنية الجديدة قد انتهت |
Bu yarışmayla, hangi ulusun müziğinin "dünyanın en hüzünlüsü" sıfatını gerçekten hak ettiğini kararlaştıracağız. | Open Subtitles | لتحديد أيّة أمّة تستحقّ موسيقاها أن تدعى بجدارة ـ الأحزن في العالم ـ |
Onun müziğinin çoğunuza ilham vermesi beni memnun etti, hatta o ilhamın kaynağı tehlikeli bir narkotik olsa bile. | Open Subtitles | موسيقاها قد ألهم العديد منكم حتى لو كان ذلك الإلهام قد أتاكم عن طريق مخدر خطير |
Onu çok seviyordum fakat o müziğe tutkundu. Galiba müziğini buldu. | Open Subtitles | هكذا أحببتها لكنها كان عندها موسيقاها كما أعتقد |
Annemiz polka müziğinden nefret ediyormuş gibi yapardı. | Open Subtitles | أمنا لطالما أدّعت أنها تكره رقص الـ (بولكا) على موسيقاها :لقد قالت |
Acilen akort edilmesi gerekiyor. Dinle, işte sana biraz onun müziği. | Open Subtitles | انه يحتاج للضبط والتنظيف انظر, ها هى بعض من موسيقاها |
Peyton şu anda burada değil. Sadece onun rezil müziği! | Open Subtitles | بيتون ليست هنا حاليا , فقط موسيقاها العرجاء |
Şekerparem. Bu filmlerin müziği neden hep çok kötü oluyor? | Open Subtitles | لماذا دائما هذه الأفلام تكون موسيقاها سيئة جدا؟ |
İnsanlar zor zamanlar geçirirken müziği onları iyi hissettirecek. | Open Subtitles | عندما يمرُ الناسُ بمحنة فإن موسيقاها تشعرهم بالسعادة |
Ne zaman müziği deiştirmeyi kesiceksinMiles. | Open Subtitles | متي ستتوقف عن تغيير موسيقاها ؟ |
Sonunda dans edebileceğimiz bir müzik. Sevdiğin 80'ler saçmalıkları değil. | Open Subtitles | أخيراً، أغنية نستطيع أن نرقص على موسيقاها وليس هراء الثمانينيات الذي تحبه |
Bağıra bağıra müzik dinliyor | Open Subtitles | وقالت إنها تحب موسيقاها المزدهرة بصوت عال. |
En başından beri onu bu çalışmaları için destekliyordum her ne kadar şu anda benden ayrı yaşasa da müzik konusunda kendimi hâlâ sorumluluk sahibi hissediyorum. | Open Subtitles | وأنا من دعم دراستها منذ البداية و... مع أنها إختارت العيش بعيدا عني مازلت أشعر أن موسيقاها هي مسئوليتي |
Ayrıca onun müziğinin ve ününün değerini çok daha fazla anladık bu hafta. | Open Subtitles | و أظن وكلنا أتت لنا القدرة لتقديرها و موسيقاها كثيراً هذا الأسبوع |
Sözlerinin ve müziğinin kopyaları on binlerce satacak. | Open Subtitles | "نُسخ من كلماتها و موسيقاها ستُباع بعشرات الآلآف" |
Yani o müziğini geri alınca sen de onu mu geri alacaksın? | Open Subtitles | ، و بالتالى فإذا استعادت موسيقاها فستعود لك هى الأخرى ؟ |
Bu, yalan söylemem ve onun müziğini seviyormuş gibi davranmam anlamına geliyor. | Open Subtitles | يعني هذا أنه عليّ أن أكذب و أتظاهر بأني أحب موسيقاها |
Buraya Haley ve müziğinden bahsetmeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتكلم بشأن (هالى) و موسيقاها |