Bu kadar zengin bir veri ile dolu bir geleceğin önyargıların olmadığı bir gelecek olacağına inanmak isteyebiliriz, ancak, aslında, bu kadar fazla bilgi daha objektif seçimler yapacağımız anlamına gelmiyor. | TED | قد نود تصديق أن المستقبل المليء بكم هائل من البيانات سوف يكون مستقبل بلا تحيز، لكن في الحقيقة، امتلاك كم هائل من المعلومات لا يعني أننا سوف نتخذ قرارات أكثر موضوعية. |
Çünkü ben eğitimli bir sosyal bilimciyim, bu yüzden objektif olmak benim işim. | TED | حسنًا، أنا عالمة اجتماع مدربة لذا، إنّ عملي أن أكون موضوعية |
Tanıdığım en az objektif insansın. | Open Subtitles | أنت الشخص الأقل موضوعية قابلته في حياتي شكراً لكِ إنها ليست مجاملة |
Bunu seviyorum, çünkü tarafsız gazetecilik budur. | TED | لقد أعجبني هذا كثيرًا، لأنها ممارسة صحفية موضوعية. |
İnsanlar algoritmaların tarafsız, doğru ve bilimsel olduğunu düşünür. | TED | إنهم يعتقدون أن الخوارزميات موضوعية وصحيحة وعلمية. |
Bu nedenle çok daha nesnel bir yöntem arıyoruz ki bu durumu değerlendirebilelim. | TED | لذا كنا نبحث عن وسيلة أكثر موضوعية لتقييم هذه الظواهر. |
Şu an objektif olmak daha çok işime geliyor. | Open Subtitles | حسنا، من المحتمل أنه أسهل بالنسبة لي أن أكون موضوعية الآن |
Eğer objektif olmazsan iyi bir doktor olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكوني طبيبة بارعة إن لم تكوني موضوعية |
Birçok münakaşadan kaçınmamızı sağlayacak objektif değerlendirmeler var. | Open Subtitles | توجد إجراءات موضوعية وبإمكاننا تفادى الكثير من الخلاف |
Sana bir hikaye önerecektim ama bu duygusal tavrından sonra kesinlikle objektif şekilde yaklaşamayacağını anlamış oldum. | Open Subtitles | كنت سأعرض عليك كتابة القصّة، لكن بعد هذا الشهادة المؤثرة، لست موضوعية بما فيه الكفاية لتغطية بقيتها. |
objektif ve pragmatik olmak gerekirse iyi bir liderin yapması gereken buydu. | Open Subtitles | أن أكون موضوعية و عملية... هذا ما يجب على الزعيم أن يفعل |
Olayları şu anda objektif görmediğin açık. | Open Subtitles | من الواضح أنك لا تستطيع رؤية الأمور بطريقة موضوعية حالياً |
Dünyadaki diğer insanların aksine hafızası sayesinde insan ilişkilerinde salt ve objektif bir akış açısına sahip. | Open Subtitles | على عكس باقي الناس في الدنيا فذاكرتها تسمح لها بأن تحتفظ بفكرة موضوعية عن علاقات الأشخاص |
Yakınlık duyduğun açık, bu yüzden objektif olamıyorsun. | Open Subtitles | حسناً من الواضح أنك كونتي ارتباط والآن لا يمكن أن تكوني موضوعية |
Şu anda onunla çıkıyorsun, onunla yatacaksın ve seni analiz ederken ilişkilerin hakkında objektif olmam gerek. | Open Subtitles | انت تواعدها الان و سوف تنام معها و اريد ان اكون موضوعية بخصوص علاقاتك عندما احللك نفسيا |
"Uçan Döküntüler" adlı bölümünüz, hava trafiği güvenliğine çok tarafsız bir bakıştı. | Open Subtitles | حلقتك عن ملاعب الخردة كانت نظرة موضوعية لاجراءات امن الطيران |
Sadece tarafsız oluyor. En uygun sandığı kişiyi destekliyor. | Open Subtitles | إنها فقط تحاول أن تكون موضوعية أيدت الشخص الذي تعتقده كفؤاً |
Geçen gece seni gördüğümde, çok tarafsız biri olduğunu anladım. | Open Subtitles | مقابلتك في تلك الليلة ، جعلتني اكتشف ان لديكي نظرة موضوعية |
nesnel veriye ulaşmak için yüksek sıklıklı gözetim yapabiliriz. | TED | يمكننا القيام برصد عالي التردد للحصول على بيانات موضوعية. |
Kendi varlığının durumuna göre öznel olan alanlar hakkında nesnel iddialarda bulunabilirsiniz ve bu tam olarak nörolojistlerin yaptığı şey. | TED | بإمكانك عمل ادعاءات موضوعية عن مجال ذاتي في طبيعة وجوده و هذا ما يفعله علماء الأعصاب حقاً |
Aynı konu üzerine bu kadar çok kitabı başka bir yerde asla göremezsiniz. | Open Subtitles | انت لن ترى كتب موضوعية كثيرة مثل هذة فى اى مكان فى العالم |
Seksüel çekimin kişilerarası önlemlerinin, popüler subjektif ölçek sıralamasının farkındayım. | Open Subtitles | أنا على علم بالسلم الشائع الذي يقيّم بطريقة غير موضوعية الحسابات الشخصية للجاذبية الجنسية |