evinden uzakta olan bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | في الحقيقة ، لست الوحيدة التيتبعدعن موطنها. |
4,5 milyon yaşında, evinden 300 bin kilometre uzakta ve ağırlığının 100 katı altın ediyor. | Open Subtitles | عمرها أربع ونصف بليون سنة، وتبعد 200,000 ميل عن موطنها. وتقدر بـ مئة ضعف من وزنها ماقرنة بالذهب. |
Krizde bir evlilik evinden uzak, zorluklarla yüzyüze bir Prenses genellikle bu işin üstesinden gelmeyi imkansız hale getirir. | Open Subtitles | زواجاً فى أزمة.. أميرة بعيدة عن موطنها تواجه تحديات والتى عادةً تكون من المُستحيل التغلُّب عليها. |
Sen ise güney yarımküreye özgü böcekleri kuluçkaya yatırdın. | Open Subtitles | أنت قمت بتحضين حشرات موطنها نصف الكرة الأرضية الجنوبي |
Sen ise güney yarımküreye özgü böcekleri kuluçkaya yatırdın. | Open Subtitles | أنت قمت بتحضين حشرات موطنها نصف الكرة الأرضية الجنوبي. |
Hepsinden öte, Ateş Kaplumbağaları yöreye özgü değildir. | Open Subtitles | وفي نهاية الأمر السلاحف النارية ليس هنا موطنها. |
Uzun zaman önce kötü kalpli bir sürtük, pardon cadı evinden ve tek çocuğundan kaçmaya zorlanmış. | Open Subtitles | منذ زمنٍ بعيدٍ جدًا عاشت هناك عاهرة شريرة, آسف, ساحرة و التي أضطرت إلى الهرب من موطنها وعن ولدها الوحيد |
Ve evinden çok uzakta. | Open Subtitles | وهي بعيدةٌ جداً عن موطنها |
Ayrıca, en iyi puding türü olan çikolatayı elde ettiğimiz kakao bitkisi gibi Brezilya'ya özgü bir bitkidir. | Open Subtitles | كما أن موطنها الأصلي هو البرازيل،كما هو حال حبوب الكاكاو "و التي نحصل منها على الشوكلاته ؛ أفضل أنواع "البودنغ |
Brezilya'ya özgü ama Florida'da hayvan gibi yetişiyor. | Open Subtitles | "موطنها الأصلي "البرازيل "لكنها تنمو بكثرة في "فلوريدا |
Güneydoğu Asya'ya özgü bir tür. | Open Subtitles | موطنها الأصلى جنوب شرق آسيا |
Güneydoğu Asya'ya özgü bir tür. | Open Subtitles | موطنها الاصلى جنوب شرق آسيا. |