| 18 çalışanı var. Geçen sene yaklaşık 83 milyon dolar kazanmış. | Open Subtitles | لديه 18 موظفاً وحقق ربحاً قدره 83 مليوناً السنة الماضية |
| İkincisi, yolsuz bir çalışanı belirleyip işine son veren ofisteki tek kişi sensin. | Open Subtitles | وثانياً، كنت الشخص الوحيد في المكتب الذي لاحظ موظفاً مشتبهاً به، وطرده |
| Artık model bir işçi olduğumu fark etmişsindir. | Open Subtitles | ستلاحظ أنني أصبحت الآن موظفاً نموذجياً. |
| Kaybettiğimiz tüm bu insanları nasıl kaybettiğimizi araştıracak bir memuru getireceğim. | Open Subtitles | إنني سأنشيء وحدة خاصة سأحضر موظفاً, للتحقيق بكيفية خسارتنا لهؤلاء الأشخاص |
| Emniyetin kadrolu bir elemanı olmadığının farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | تدرك أنك لست موظفاً حقيقياً بمركز الشرطة |
| Ve beyaz bir çalışanın siyah bir çalışandan daha iyi olmasının normal olduğunu düşünürüz. | TED | نعتقد أنه طبيعي أن موظفاً أبيض هو أفضل للوظيفة من موظف أسود. |
| Çünkü üvey babam FBI'da çalışıyordu ya da CIA'de veya ikisinden birinde. | Open Subtitles | لأن زوجها كان موظفاً سابقاً بالمباحث الفيدرالية... أو بوكالة الإستخبارات المركزية. |
| Bay Cicci, 1942'den bu yana, Genco Zeytinyağı Şirketinin işçisi miydiniz? | Open Subtitles | ... سيد تشيشى, من عام 1942 و حتى الآن " هل كنت موظفاً فى شركة " جينكو لصناعة زيت الزيتون ؟ هذا صحيح |
| Michael, geçen cuma, ofisinde çalışanlarından biri, diğerine saldırmış. | Open Subtitles | "مايكل " الجمعة الماضية, واحداً من موظفيك هاجم موظفاً آخر في مكتبك |
| Sayende artık bir eyalet çalışanı değilim. | Open Subtitles | لم أعد موظفاً حكوميا والشكر لك |
| Hanbury Mülkünün resmi bir çalışanı olacaksın. | Open Subtitles | ستكون موظفاً رسمياً في ملكية هانبري |
| Şu an bir Sabre çalışanı olmak istemezdim yahu. | Open Subtitles | لن تود أن تكون موظفاً لدى "سابير" بعد الآن |
| Tabii benim pek iyi bir işçi olmadığım söylendi. | Open Subtitles | طبعاً،وكماتبين... لم أكن موظفاً صالحاً جداً ... |
| ElektrikSu Departmanı kayıtlarını çapraz kontrol ettik Deli'nin en az 4 cinayetinde aynı bölgede çalışan yalnız bir işçi varmış. | Open Subtitles | مراجعة لسجلات دائرة ماء و كهرباء (فيلادلفيا) تظهر موظفاً وحيداً كان يعمل في نفس المنطقة لـ4 من جرائم (الرجل المجنون) |
| Ama kaybettiğimiz tüm bu insanları nasıl kaybettiğimizi araştıracak bir memuru daha getireceğim. | Open Subtitles | لكني سأحضر موظفاً ستكون مهمته الوحيدة, التحقيق بكيفية خسارتنا لهؤلاء الأشخاص, |
| Sağlık teknisyeni oldum, bir devlet memuru | Open Subtitles | ، أصبحت موظف إسعاف موظفاً حكومياً |
| içeri girip Bay Winky Dinky ile konuşabilmenin tek yolu, o şirketin çalışan bir elemanı olmamdı. | Open Subtitles | لمخاطبة السيد (وينكي دينكي) كانت بالحصول على هوية موظف وهذا يعني أن اصبح موظفاً |
| Wendy'de çalışan bir elemanı ittim sonra da polisi çağırdılar. | Open Subtitles | دفعت موظفاً في "ونديز" وإتصلوا بالشرطة |
| Ancak eski çalışanın alarak elindeki malları alarak kibarlık yapacağım. | Open Subtitles | لكني بصفتي موظفاً سابقاً لديك أردت التصرف بلباقة أكبر عن طريق شراء بقية منتجاتك |
| çalışanın canı sıkıldığından değil yani. | Open Subtitles | ليس موظفاً ساخطاً |
| Carl Smikers adında bir adamı arıyoruz. Balonların çalındığı fabrikada çalışıyordu. | Open Subtitles | نبحث عن رجل يدعى (كارل سمايكرس) كان موظفاً في المصنع الذي سُرق منه البالونات. |
| Yakın zamanda yanan bir Vinci kumarhanesinde güvenlik danışmanı olarak çalışıyordu. | Open Subtitles | كان موظفاً كمستشار أمني" "في ملهى في (فينشي) احترق مؤخراً |
| Bay Cicci, 1942'den bu yana Genco Zeytinyağı Şirketinin işçisi miydiniz? | Open Subtitles | ... سيد تشيشى, من عام 1942 و حتى الأن " هل كنت موظفاً فى شركة " جينكو لصناعة زيت الزيتون ؟ |
| Nişancımızın klüp çalışanlarından biri olduğunu bilmek bizi tekrar Troy'a yönlendirdi. | Open Subtitles | مع العلم أنّ مطلق النار كان موظفاً في النادي يقودنا مرّة أخرى مباشرة إلى (تروي) |