ويكيبيديا

    "موعد الغداء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • öğle yemeğinden
        
    • öğle yemeğine
        
    • Öğlen
        
    • Öğle yemeği
        
    • öğle yemeğini
        
    • Öğlene
        
    • yemek vakti
        
    • öğlen yemeği
        
    • öğle yemekleri
        
    Ve söz konusu beyin yarın öğle yemeğinden önce otelden ayrılması gerektiğine oy birliğiyle karar verdik. Open Subtitles و قد أجمعنا قد أجمعنا تقريباً أن السيد المتورط فى ذلك يجب عليه أن يرحل غداً قبل موعد الغداء
    öğle yemeğinden sonra sokaklara döneceğiz. Open Subtitles وسنعود للشارع بحلول موعد الغداء عليّ القيام ببعض التغييرات
    Şimdilik çalışıyorum. en azından, öğle yemeğine kadar. Open Subtitles يمكنني فقط مواصلة العمل الآن الى موعد الغداء ، على الاقل
    Üzgünüm, Bay Vizzini. Bay Andreotti ile olan Öğlen yemeği randevunuza geç kalacaksınız. Open Subtitles عذرا سيد فيزينى ,ستتأخر عن موعد الغداء مع السيد اندريوتى
    Eski kocasıyla birlikte olabilmek için benimle Öğle yemeği... - ...randevusunu iptal etti. Open Subtitles لقد ألغت موعد الغداء معي لتكون مع زوجها السابق
    15 dakika içinde kahvaltıya gelmezsen öğle yemeğini beklemek zorunda kalacaksın. Open Subtitles إن لم تأتى لتناول الإفطار خلال 15 دقيقة عليك أن تنتظرى موعد الغداء
    Öğlene kadar onun kim olduğunu öğreniriz herhâlde. Open Subtitles أعتقد أننا سنعرف هويتها بحلول موعد الغداء
    Büyükbabam yemek vakti gelmeden beşinci kadehi bitirirmiş. Open Subtitles كان أبي العزيز يشرب كأسه الخامسة قبل موعد الغداء بالمعمل.
    Endişelenmeyin, öğle yemeğinden önce burada olursunuz. Open Subtitles لا تقلق حول هذا أيها يارفاق ستعودون في موعد الغداء
    Ona fazla bulaşmayın, öğle yemeğinden önce dönerim. Open Subtitles إتركه وشأنه فحسب، وسأعود قبل موعد الغداء.
    Bu kasaları öğle yemeğinden önce açmak istemiştim. Open Subtitles أردت فحسب فتح هذه الصناديق قبل موعد الغداء
    Haydi. Ancak bir ahmak seninle öğle yemeğine çıkarken geç kalır Open Subtitles بربكِ، الأحمق فقط هو من سيتأخر عن موعد الغداء معكِ
    öğle yemeğine gelecektim zaten. Open Subtitles حسناً، لقد كنت سآتي بحلول موعد الغداء على أية حال
    öğle yemeğine kadar bir öncü deliği açmamızı istiyorlar. Open Subtitles يريدون منّا اجراء حفر أولي بحلول موعد الغداء.
    Sorgulama için içeri alırım, Öğlen olmadan avukatı gelir ve çıkarır. Open Subtitles سأجلبه من أجل الإستجواب محامينه سيأخذونه قبل موعد الغداء
    Konuşmayı çok isterdim ama Öğlen için bir randevum var. Open Subtitles أتعلمين ، أنا أود الحديث و لكنّه موعد الغداء
    Bak, Öğle yemeği ve bir de fazladan bir saat ayırabilirim. Open Subtitles أنظر، سألغي موعد الغداء بالإضافة إلى ساعة إضافيّة
    Öğle yemeği için, daha çok erken. Open Subtitles مازال الوقت مبكراً على موعد الغداء. لماذا لا تجيب على هاتفك؟ مازال الوقت مبكراً على موعد الغداء.
    öğle yemeğini kaçırdım. Open Subtitles لقد فاتني موعد الغداء
    öğle yemeğini kaçırdım. Open Subtitles فقد مضى موعد الغداء
    Öğlene kadar masamda olsun. Open Subtitles أريد الجداول على مكتبي بحلول موعد الغداء
    Hayır, yemek vakti. Git temizlen. Open Subtitles لا، إنه موعد الغداء اذهب للاستحمام
    Bazen saatlerce. Tabii bazen de şu uzun süreli öğle yemekleri. Open Subtitles نتحدث لساعات طوال ونبقى على ذلك حتى موعد الغداء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد