| - Öyle olmadığımı biliyorsun. durumumu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم اننى لست كذلك فانت تعلم موقفى |
| durumumu sizin savunucunuz olarak düzeltmeye çalışacağım. | Open Subtitles | سأحاول استعادة موقفى كالبطل بالنسبة لك |
| Tekrar başka ilişki istemiyorum. Seninle olan durumumu biliyor. | Open Subtitles | لاأهتم ببدأ آخرى وهو يعرف موقفى معك |
| Doğrusu, durumum çok kötü olduğun için gülüyorsun değil mi? | Open Subtitles | صراحاَ .. أنت سعيد لأن موقفى ازدادا قبحا اليس كذلك ؟ |
| - Benim durumum, Bishop güvenmediğim insanlarla çalışmadığımdır. | Open Subtitles | موقفى, بيشوب, هو أننى لا أعمل مع أشخاص لا يمكننى أن أثق بهم. |
| Böylece benim konumumu da tehlikeye atmamış oluruz. | Open Subtitles | بهذه الطريقة يتأثر موقفى القانوني. |
| Müttefikler'deki yerimi sağlamlaştırmak için karımı öldürmenize izin mi vereyim yani? | Open Subtitles | هل تقترح أن اقتل زوجتى لاعزز موقفى فى التحالف |
| Eğer kabul dekanıyla konuşabilirsem ona durumumu anlatabilirim... | Open Subtitles | اذا ذهبت الى العميد ووضحت له موقفى |
| Sadece benim durumumu anlamanı sağlamak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أجعلك تتفهم موقفى |
| Baba,lütfen durumumu açıklamama izin ver. | Open Subtitles | أبّى، رجاء إسمح لي بتوضيح موقفى. |
| Bak, durumumu anlamıyorsun. | Open Subtitles | انظر, صديقى, انت لا تفهم موقفى. |
| durumumu bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لا تعرفنى او تعرفى موقفى |
| Benim durumum farklıydı. | Open Subtitles | حسنأ موقفى أنا كان مختلفاً |
| Ama artık durumum değişti. | Open Subtitles | ولكن موقفى تغير |
| Ben konumumu biliyorum. | Open Subtitles | أنا اعرف موقفى. |
| Müttefikler'deki yerimi sağlamlaştırmak için karımın öldürülmesine izin mi vereyim yani? | Open Subtitles | هل تقترح أن أجعلك تقتل زوجتى لأعزز موقفى ؟ |