Büyük bir otoparka park ettiğimizde, arabamızı nereye bıraktığımızı nasıl hatırlıyoruz? | TED | حين نركن في موقف سيارات كبير، كيف نتذكر أين ركننا سيارتنا؟ |
Bentley'im ambulans parkındaymış, ne olacak? park cezası mı keseceksin? | Open Subtitles | إذا سيارة بينتلي فى موقف سيارات إسعاف ماذا ستفعل ؟ |
Ben otoparkta çalışıyorum, öyle sıradan biri değilim. | Open Subtitles | أتا أعمل في موقف سيارات ولست عاملا عاديا |
Seninle ziyaretçi otoparkında ölüme meydan okuyan bir sigara içmeye ne dersin? | Open Subtitles | سيد زاك، ما قولك أنا وأنت أن نتشارك في سيجاره الموت في موقف سيارات الزوّار؟ |
Çok tuhaf bir yer seçmişsiniz. Burası bir otopark. | Open Subtitles | يبدو أنك تختار أغرب الأماكن هذا موقف سيارات |
Krallık otoparkı ya da ek binası değil de Çocuk İstismarı Koruma Merkezi mi? | Open Subtitles | ،ليس موقف سيارات للمملكة، ولا مِرفق ولكن، مركز حماية الأطفال من الإستغلال؟ |
Her tür ortamda kurulabilir, asfalt bir park alanına, çayıra ya da tarlaya, çünkü kurulması için özel bir mekanizmaya ya da alete gerek duyulmuyor. | TED | إذ يمكن وضعها في أي بيئة من موقف سيارات إسفلتي ، إلى المراعي و الحقول، لأنه لا يتطلب تركيبا خاصا، أو أدوات خاصة. |
Burada her yerde arabaların bulunduğu kalabalık bir park alanı var. | TED | إذا عندنا هنا موقف سيارات مزدحم والسيارات في كل مكان. |
Burası park yeri değil çünkü. | Open Subtitles | هل سترحل قريباً ؟ هذا ليس موقف سيارات , كما تعرف |
Oyuncuların park alanında bir çok kişi onları bekliyordu. | Open Subtitles | كان الكثيرون ينتظرون في موقف سيارات اللاعبين |
Dün, Perşembe günü birini otoparkta ölü olarak bulduk. | Open Subtitles | ويوم أمس، الخميس، وجدنا أحدهما ميّتاً في موقف سيارات. |
Seni otoparkta bir bayrağı yakarken izliyorum. | Open Subtitles | و الوقوف هنا و مشاهدتك تحرق علم في موقف سيارات, |
otoparkta tuttuğu bir karavan. | Open Subtitles | معقله؟ تلك المقطورة يبقيها في موقف سيارات المدرسة. |
Yani, bunlar Imax sinemasının otoparkında oldu öyle mi? | Open Subtitles | هل هذا الحادث كان فى موقف سيارات المسرح ؟ |
İlk kurban evli ve üç çocuk babası Henry Sachs bir alış veriş merkezinin otoparkında vuruldu. | Open Subtitles | الفجة الأولى والوحيدة كانت هنرى ساش , متزوج , أب لثلاثة أطلق عليه النار فى موقف سيارات لمركز تسوق |
Bovling salonunun otoparkında ona sarılırken aklından ne geçiyordu? | Open Subtitles | بماذا كنت تفكر عندما حضنتها في موقف سيارات البولينغ؟ |
- Sinyali kaybettik. - Tüm otopark ve garajları,.. | Open Subtitles | ــ لقد فقدنا الإشارة ..ــ إبحث في كل موقف سيارات و مرآب |
- Sinyali kaybettik. - Tüm otopark ve garajları,.. | Open Subtitles | ــ لقد فقدنا الإشارة ..ــ إبحث في كل موقف سيارات و مرآب |
Bu otoyolu az evvel otoparka çevirdin zaten. | Open Subtitles | لقد حولت لتوك هذا الطريق السريع إلى موقف سيارات. |
Kahrolası otoparkı da alırım, kahrol asıca hastanenizi de. | Open Subtitles | أستطيع ان أشتري موقف سيارات , وهذه المستشفي |
Peki ya Richmond seçim otoparkından ayrıldıktan sonra benzin almadıysa? | Open Subtitles | فماذا لو ريتشموند لم يملأ بعد مغادرة موقف سيارات الحملة؟ |
- Onu araba parkında bırakma. | Open Subtitles | ليس مسموحٌ لك تركها في موقف سيارات في مكان ما. فهمت؟ |
Bizim evimizi, komşuların evlerini düşündüm, hepsi birbirinin aynısı yeşil çimenler, su püskürtücüler ve kapıda station arabalar. | Open Subtitles | . لقد اعتقدت ان منزلنا ومنزل جيراننا متشابه . بهذه الستائر الخضراء والمفارش . وأن هناك موقف سيارات بالخارج |
Trinity General Hospital'ın otoparkına atıImış. | Open Subtitles | كان ملقي في موقف سيارات مستشفى"ترينتي" العام |