Açıklamam gerekir. Tavsiyem üzerine Müvekkilim başka bir yere taşınıyor. | Open Subtitles | يجب أن أوضح ، إن موكلتى ستنتقل إلى مكان آخر ، حسب نصيحتى لها |
Müvekkilim yürüyemiyor. | Open Subtitles | موكلتى لا تستطيع أن تتحرك يا سيادة القاضى |
Müvekkilim istemesini önerdiğim bir defalık tazminatı kabul etti. | Open Subtitles | لقد وافقت موكلتى بناء على نصيحتى على قبول مبلغ |
Düşünün, müvekkilimin özel durumu nedeniyle fiziksel olarak böyle bir cinayet işleyebilmesi inanılırlılık ötesi bir durum olacaktır. | Open Subtitles | لتعتقد ان موكلتى بعاهتها و اعاقاتها الواضحة تستطيع فسيولوجياً ارتكاب هذه الجريمة فوق حدود التصديق |
O zaman bunu size tekrar müvekkilimin babasının borcunun tam karşılığı olarak geri veriyorum. | Open Subtitles | إذاً أنا أعيدها لك رداً لدين موكلتى و الدين على والدها. |
Muhalif avukatın meraklandırıcı cinsel yaklaşımına karşı çıktığım için üzgünüm ama aslında öğrenmem gereken; müvekkilimi serbest meslek sahibi olarak adilce yargılayabilir misiniz? | Open Subtitles | انا اسف للممازحة الجنسية فى استشارتى لكن حقا ما انا بحاجة لمعرفته هو هل يمكنك الحكم على موكلتى صاحبة عمل مستقل، بعدل ؟ |
Efendim, tanığın davranışlarından da görüyoruz ki patolojik önyargısı sadece benim Müvekkilime değil tüm kadınlara karşıdır. | Open Subtitles | سيدى, اريد توضيح ان الشاهد, قد أظهر من خلال سلوكه وتصرفاته , مشاعر مرضيّة , ليست فقط ضد موكلتى, بل لجميع النساء |
Kuruluşundan bu yana Simon Dunne Vakfı bay Dunne ile torunu, Müvekkilim, Mina Dunne'ın da üyesi olduğu bir mütevelli heyeti tarafından yönetiliyordu. | Open Subtitles | كانت مؤسسة سايمون دان تدار منذ تأسيسها بواسطة السيد دان ومجلس أمناء شمل حفيدته أى موكلتى مينا دان |
- Yüzbaşı delili gösterin lütfen. Müvekkilim onun sadece bir boya olduğunu, yıkanınca çıkacağını belirtmek istiyor. | Open Subtitles | الدليل من فضلك موكلتى تريد أن توضح أنها مجرد الوان بأمكانها أن تغسلها |
Müvekkilim Bayan Sonia Rai'ye tecavüze kalkışıldı. | Open Subtitles | موكلتى السيدة سونيا روى مجنى عليها فى محاولة اغتصاب |
Sayın Hakim, Müvekkilim mahkemeye çıkana kadar serbestti. | Open Subtitles | سيدى, موكلتى مازالت حرة طالما أن المحكمة لم تتهمها |
- Yok. Kabul edebileceğim asgari tutarı Müvekkilim zaten söyledi. | Open Subtitles | كلا، موكلتى اعطتنى بالفعل المبلغ المقبول |
Bayan Paradine benim Müvekkilim. Onu bir avukat kadar tanıyorum. Bu da yeterli. | Open Subtitles | السيدة بارادين موكلتى, وانا اعرفها كمحامى عنها, وهذا كافٍ لى . |
müvekkilimin sahip olduğu bilgiler müvekkilinizin davasına yardımı dokunabilir. | Open Subtitles | لأن موكلتى تمتلك معلومات و التى من الممكن أن تساعد فى قضية موكلكم |
Bu benim için de bir şok oldu ama müvekkilimin isteği bu yönde. | Open Subtitles | نعم، لقد كانت مفاجأة لى أيضا ولكنها رغبة موكلتى و... |
Ben bir avukatım. Ve bu kız da müvekkilimin kızı. | Open Subtitles | أنا محامى وهذه الطفلة أبنه موكلتى. |
Buna ev ve müvekkilimin emeklilik hesapları da dahil. | Open Subtitles | بما فيها المنزل وحسابات موكلتى |
Bu dava, müvekkilimin ruhsal durumu hakkında değildir. | Open Subtitles | تلك ليست جلسة حول حالة موكلتى العقلية |
Evet, hatırlıyorum. müvekkilimi derhal görmeyi talep ediyorum. | Open Subtitles | آجل , أتذكر ذلك أطالب برؤية موكلتى فى الحال |
Onu fahişelikle suçladınız ben müvekkilimi temsil ediyordum. | Open Subtitles | لقد كنتِ تدينيها بالدعارة , أنا كنت أمُثِّل موكلتى. |
Doğruyu söylemesi için onu zorladık ve şimdi müvekkilimi kendi ihanetinin içine çekmek istiyor. | Open Subtitles | و والآن, يحاول ان يورط موكلتى فى خيانته |
Müvekkilime karşı duygularınızı ngatif olarak tanımlayabilir misiniz? | Open Subtitles | أيمكنك وصف... . شعورِك تجاه موكلتى بالسلبية؟ |