"ميت على" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ölü bir
• yatıyordu
• üzerinde ölmüş

Bir zamanlar birilerinin bebeğiydi ve onu seven bir anneyle babaya sahipti ama şimdi burada bankta yarı ölü bir şekilde yatıyor ve onun anne ve babası tüm amcaları nerede?
انه كان رضيعا في يوم من الأيام و كان لديه أب و أم يحبانه و الآن ها هو, نصف ميت على مقعد في حديقة

Sesini kes, akıllı çocuk! Üç km geride ölü bir çocuk var.
إخرس أيها الذكي, هناك فتى ميت على بعد 3 أميال من الطريق السريع

Ver onu. ölü bir fareyle ne işin var ki?
إعطني إياه , وماذا ستفعل بفأر ميت على كل حال ؟

Buna benzer bir vaka vardı... sırtında bir bıçakla... adam yerde yatıyordu.
كان هناك قضيه ذات مره 000 شخص ميت على الأرض 000 وسكينه فى ظهره لا بد وأنها جريمة قتل 000

Saç dediğiniz yanakların üzerinde ölmüş bir şey gibi duramaz ki.
الشعر لايمكن مجرد تعليقه هكذا كشئٍ ميت على خديكِ.

Çünkü telefonun öteki tarafında ölü bir adam var.
لأنه يوجد رجل ميت على الناحية الأخرى من الخط

"Çünkü bu hattın öbür ucunda ölü bir adam var!"
! لأن هناك رجل ميت على نهاية هذا الخط اللعين

Şimdi her şey ortaya çıkacak. Bir blok ötede ölü bir keskin nişancı var.
ستتضح الأمور كلّها الآن لديّ قنّاص ميت على بعد مجمع سكنيّ

Arabasıyla yoldan çıkmış, Daredevil (korkusuz) kostümü giymiş ölü bir adam buldum.
لقد وجدت لاعب بهلواني ميت على جانب الطريق

Şimdilik Barrowların kapısına ölü bir rakun asmışlar.
لقد وضعوا راكون ميت على الباب الامامي الان

Ve benimde özgeçmişimde ölü bir federale ihtiyacım yok, tamam mı?
وأنا لا أحتاج فيدرالي ميت على عضوي، مفهوم؟

Kampüsün ortasında bir yerde başınızda ölü bir koyunla uzanıyorsunuz.
يا سيدتي أنتي تستلقين عارية في داخل الحرم الجامعي مع خاروف ميت على رأسك

Başında ölü bir porsuk varmış gibi görünen bir İtalyan'a ait en güzel plak.
أفضل سجل حققه إيطالي يبدوا كأن لديه سنجاب ميت على رأسيه

Bahçemin kenarında ölü bir kedi var.
هناك قط ميت على حافة العشب لدى

Sırtında bir bıçakla adam yerde yatıyordu.
شخص ميت على الأرض

Tony yüzünden vurulmuş olarak yerde yatıyordu.
وجدت (توني) ميت على الأرض ...مع جميع أجزاء رأسه

Onun çalışma odasına bırakılmış bir içki şişesinin üzerinde ölmüş bir adamın parmak izlerini buldum.
لقد حددت أنّه كانت هناك بصمات رجل ميت على قنينة خمر تُركت في مكتبتها.