Bu susturucu gizli silah sayesinde az tanınan Satoh altın madalya kazandı. | TED | وبفضل هذا السلاح الصامت السري، حاز ساتوا غير المعروف على ميدالية ذهبية. |
kim yakalarsa altın madalya alsın. | TED | من يقبض على السنجاب يحصل على ميدالية ذهبية .. |
Kimlik başlıbaşına kendini beğenmiş bir marka ya da altın madalya değil bir devrim olmalıdır. | TED | الهوية نفسها يجب أن لاتكون وسمًا متعجرفًا أو ميدالية ذهبية بل ثورة. |
Kimbilir belki de ailede altın madalya kazanma yeteneği var. | Open Subtitles | وربما ستكون هناك ميدالية ذهبية في الجيل الثاني في هذه العائلة |
Kimse tek başına bir altın madalya kazanamaz. | Open Subtitles | تعلمون لا يمكن لأي أحد أن يربح ميدالية ذهبية بنفسه |
O Afrika'da, savaşta öldü. altın madalyası vardı. | Open Subtitles | لقد مات فى الحرب فى أفريقيا و حصل على ميدالية ذهبية |
Sovyetler bütün olimpiyat oyunlarından altın madalya ile ayrılıyor. Bu, 1960dan beri böyle. | Open Subtitles | لقد فاز السوفييت بكل ميدالية ذهبية أوليمبية منذ 1960 |
Senin drama dalında altın madalya alman gerek, anne. | Open Subtitles | أنتِ يَجِبُ أَنْ تُحصلي على ميدالية ذهبية في الدراما امي |
Ne? Sana bir altın madalya kazandırdım. | Open Subtitles | لقد حققت لك ميدالية ذهبية لا حققت لي نصف ميدالية |
16 yaşında altın madalya kazandı, profesyonel oldu ve Barbara Walters'ın seçtiği 1994'ün en cezbedici insanlarından biri oldu. | Open Subtitles | في سن 16, كسبت ميدالية ذهبية واصبحت محترفة وسميت باربرا والترز من اشهر النساء عام 1994 |
Geleceğinde bir altın madalya daha yükseliyor güzellik. | Open Subtitles | هذه ميدالية ذهبية آخرى في مستقبلكِ، يا آنسة |
Michael Phelps kızartma dolu havuzda yüzerek 18 tane altın madalya kazanmadı! | Open Subtitles | مايكل فيلبس لم يفز ب18 ميدالية ذهبية عن الطريق السباحة في بركة من لحم الخنزير |
Peki ya pastayı taşıyan bu kişi 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda pasta taşıma yarışlarında kazandığı bir altın madalya takıyor olsaydı? | TED | ولكن ماذا إن كان حامل قالب الحلوى حاصلاً على ميدالية ذهبية ربحها في مسابقة حمل قوالب الحلوى الكبيرة في اولومبياد اطلنطا في 1996 ؟ |
Boynundaki şey altın madalya, değil mi? | Open Subtitles | أليست تلك ميدالية ذهبية حول عنقه؟ |
Olimpiyatlarda güreşip altın madalya kazanmış ve dünya sambo şampiyonu olmuş. | Open Subtitles | ـ كوبا! كوبا! بطل العالم الحائز على ميدالية ذهبية أولمبية, |
Şimdi sen geldin, Ms. altın madalya. | Open Subtitles | لكن الآن و أنت هنا يا آنسة ميدالية ذهبية . . |
Dorian Creech pislik olduğu için üç kere altın madalya aldığından seni alaşağı etme fırsatı hoşuna gitti. | Open Subtitles | ونظرا لأن "كريتش دوريان" صاحب ميدالية ذهبية ثلاث مرات د-الأكياس، أنه استمتع بالفرصة ليأخذك إلى أسفل. |
Patene başlar altın madalya kazanır... | Open Subtitles | وأعجبه التزلج وأصبح بطل ميدالية ذهبية |
Bil bakalım kim üst katta şnorkelle dalma da bir altın madalya daha kazandı. | Open Subtitles | يربح ميدالية ذهبية أخرى للشخير |
Bu Olimpiyat altın madalyası. 3 yıl önce Los Angeles, California'daki 23. | Open Subtitles | هذه ميدالية ذهبية أولمبية، فزت بها من ثلاث سنوات |