| Kurt adam kabiliyetlerimle avantajım olur. | Open Subtitles | اعني , مع سحري الخاص بالذئاب , هذه ميزه |
| Haksız avantajım var. | Open Subtitles | لدي ميزه غير عادله |
| Kanun bekçilerinin gösterdiği enerji ve tezcanlılık, bu usta zeka için büyük bir avantaj sağlıyor. | Open Subtitles | بنشاطه اليقظ الفعال بين اقرانه من رجال الشرطه تتجلى فيه ميزه المثابره الفرديه |
| Zaferi garantilemek için, bir avantaja ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لنكون واثقين من النصر سنحتاج الى ميزه اضافيه |
| Chumhum'a ileriye yönelik ekonomik avantajı yüzünden haksız müdahale davası açtınız. | Open Subtitles | أنت تقاضين تشام هام للتداخل الخاطئ مع ميزه المنظور الإقتصادي؟ |
| Büyük bir avantajın var, ne çıkacağını sen biliyorsun, yanlış olacaksın korkma, yanlışlıklarınla yüzleş. | Open Subtitles | انت عندك ميزه عظيمه , انت تستطيع ان تعرف صحه او خطأ الشىء الذى سوف تقوله انت عرفت انك سوف تكون على خطأ , تقبل هذا |
| - Adil olmayan bir avantajım var. | Open Subtitles | لدي ميزه غير عادله |
| Hayır, bu sis bizim için avantaj olabilir. | Open Subtitles | لا .. ذلك الضباب ربما يمثل ميزه بالنسبه لنا . |
| Taktiksel avantaj bizde olacak. | Open Subtitles | لدينا ميزه تكتيكيه |
| Noah haklı, her türlü avantaja ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نواه محق,نحن نحتاج الى كل ميزه فى هذه العمليه |
| Buna sahip olan kişi inanılmaz bir avantaja sahip olur ama işin aslı bu avantajı kendime saklamak istiyorum. | Open Subtitles | أيايكن من سيشتريه لديه ميزه هائله ...ولكن الحقيقه هى |
| Ev sahibi olmanın avantajı... | Open Subtitles | - ميزه الأرض .. |
| Haksız bir avantajın var. İşin çocuklarla alâkalı. | Open Subtitles | لديك ميزه غير عادله، كنتي تعملين مع ذاك الطفل |