O ve ben iki ölü çocuğuz. | Open Subtitles | حسن, أنا وهو مجرّد فتين ميّتان. |
Gecenin ortasında aydınlık bir gündü. İki ölü çocuk kavgaya tutuşmuştu. | Open Subtitles | "بمنتصف ليلة بيوم مُشرق, فتيان ميّتان استيقظا ليتقاتلا". |
Gecenin ortasında aydınlık bir gündü. İki ölü çocuk kavgaya tutuşmuştu. | Open Subtitles | "بمنتصف ليلة بيوم مُشرق, فتيان ميّتان استيقظا ليتقاتلا". |
Bildiğimiz kadarıyla iki ölü var ve bir kişiye daha bulaşmış durumda. | Open Subtitles | شخصان ميّتان... ذلك ما نعلمه مع إصابة شخص ثالث |
- Burada iki ölü var. | Open Subtitles | هناك شخصان ميّتان هُنا |
İki ölü var. | Open Subtitles | لدينا ميّتان |
İki ölü de burada olacak. | Open Subtitles | وسيكون هنا شخصان ميّتان أيضاً |
İki ölü çocuk kavgaya tutuşmuştu. | Open Subtitles | "فتيان ميّتان استيقضا ليتقاتلا". |
İki ölü çocuk kavgaya tutuşmuştu." | Open Subtitles | "فتيان ميّتان استيقضا ليتقاتلا". |
İki ölü çocuk kavgaya tutuşmuştu. | Open Subtitles | "فتيان ميّتان استيقظا ليتقاتلا". |
İki ölü polis, dost ateşi ve Navarro'nun sırtında bir hedef tahtası. | Open Subtitles | شرطيّان ميّتان , شرطي يقتل شرطي إستهداف (نافارو)َ |