Dün, Perşembe günü birini otoparkta ölü olarak bulduk. | Open Subtitles | ويوم أمس، الخميس، وجدنا أحدهما ميّتاً في موقف سيارات. |
Bu genç, zaman kapsülünde ölü bulundu. | Open Subtitles | تمّ العثور على هذا الفتى ميّتاً داخل الكبسولة الزمنيّة |
Bu sabah çöpçünün büyük köpeği ölü bulundu. | Open Subtitles | في صباح اليوم الباكر ذلك الكلب الذي كان يملكه الزبّال وجد ميّتاً بلا شك |
30 yıl önce ölmüş olurdu. | Open Subtitles | وكان من المفترض أن تكون ميّتاً منذ 30 عاماً مضت |
Dick. öldüğünü sanıyordum, ama buracıktasın. | Open Subtitles | ولا شيء تسألني به؟ ديك, إعتقدت ميّتاً, والآن انت هنا |
Dedektif Nikki Heat davayı alıyor ve adamın ölmesini isteyecek şüphelileri sorguluyor. | Open Subtitles | وتتحقّق مع المُشتبه بهم الذين يُريدون الرجل ميّتاً. هناك زوجة يافعة، بالطبع. |
Oradan geçmeseydik, bu adam çoktan ölmüştü. | Open Subtitles | هذا الرجل كان من الممكن أن يكون ميّتاً الآن إذا لم نمر به |
Eğer Baltimore'un bir sokağında, ölü halde yatıyor olsaydım başımda durup dosyaya bakanın o olmasını isterdim. | Open Subtitles | لو عُثِر عليّ ميّتاً في إحدى شوارع بالتيمور أريدك أنت أن تحقق في القضيّة |
Anneme göre ben küçükken ormanda ölü bir palyaço bulmuşum ama gerçeği kim bilebilir ki? | Open Subtitles | أمّي تقول بأنّه بسببِ أنّي عندما كنتُ طفلاً. وجدتُ مهرّجاً ميّتاً في الغابة، لكن من يعلم؟ |
Yaşayan ölü olmanın iyi yanı ne, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم الشيء الحسن في أن تكون ميّتاً حيّاً؟ |
Kızımı ve karımı öldüreni bulman için 24saatin var yoksa kendini ölü biri sayabilirsin. | Open Subtitles | لديكَ 24 ساعة لتعثر على قاتل زوجتي و أبنتي ، أو ستكون ميّتاً. |
3 gün sonra ölü bulundu. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أيّام لاحقاً، ينتهي به المطاف ميّتاً. لا تحتاج عبقريّاً لربط الصلة. |
Ne de olsa bir önemi yok. ölü ya da diri, artık bitti. | Open Subtitles | و لن يكون لذلك أهمّية بكلّ الأحوال سواءٌ كان ميّتاً أو حيّاً، فقد انتهى الأمر |
Hayatımı kurtaran kadını bir an önce infaz etmeye çalıştın ve ben ölmüş olsaydım sen şimdi Başkan olurdun... | Open Subtitles | لقدْ هرعتَ لإعدام المرأة التي أنقذت حياتي لو كنتُ ميّتاً لكنتَ الحاكم الآن |
Suya girmeden önce ölmüş olduğunu düşünüyorum ama onu laboratuvara götürmeden kesin bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | لديّ شعور أنّه كان ميّتاً قبل دخول الماء ولكن لن أعرف يقيناً، حتّى أعيده إلى المختبر |
öldüğünü düşünmedim. Uyuyorsun sandım. | Open Subtitles | لم أعتقد أنك كنت ميّتاً بل إعتقدت أنك كنت نائماً |
öldüğünü düşünseydim, senin için makyaj yapmazdım. | Open Subtitles | إذا ما إعتقدت أنك كنت ميّتاً لما قمت بتجميل نفسي لك |
ölmesini isteyen, bir sürü düşmanı vardı. | Open Subtitles | كان لديه الكثير من الأعداء الذين أرادوه ميّتاً |
Yerde bıçaklar olsaydı ölmüştü. Bu çok kötü olurdu. | Open Subtitles | لو كانت هذهِ نصال لأصبح ميّتاً الآن، هذا كثير. |
TSS hastalığı olmam, dışarıda birinin beni öldürmek istememesi anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | أنّ أعاني أضطراب ما بعد الصدمة، لا يعني توهمي أنّ هنالكَ من يودّني ميّتاً. |
Kakaosunu bitirdi, kitabını kapadı ve düşüp öldü. | Open Subtitles | إنتهى من الكاكاو، أغلق كتابهُ وتراجع ميّتاً على وسادتهِ |
Bunun parçası olmayacağım. "Lider" ölmedi. | Open Subtitles | سوف لن أخذ نصيب في هذه الخيانة الفيورر ليس ميّتاً |
Neden bu kadının ölmemi istediği hissine kapılıyorum? | Open Subtitles | لماذا يٌرادوني شعورٌ بأنّ تلك المرأة تُريدني ميّتاً ؟ |
Demek ki kurban... yüzü yenirken ölüymüş, ki bu iyi bir şey. | Open Subtitles | بمعنى أنّ الضحية كان ميّتاً عندما أكل وجهه وهو أمر جيّد ، حسبما أعتقد |
Walter, sana, ölmeni isteyecek birilerinin olup olmadığımı sorduğumu sana kızgın birilerinin olup olmadığımı sorduğumu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | حسناً يا (والتر) ، أتذكر عندما سألتكَ إذا كان هناك أيّ شخص يريدكَ ميّتاً أي شخص آخر قد يكون غاضبٌ منكَ؟ |
Elbette, beş dakikalığına yasal olarak ölmüştüm, ama bunu gerçek aşk için yaptım. | Open Subtitles | بالطّبع كنت ميّتاً قانونياً لمدّة خمس دقائق، لكنّني فعلتها من اجل الحبّ الحقيقيّ |
Ne yapayım, adama acıdım. Nasıl olsa her şekilde ölecekti. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد شعرتُ بالأسى عليهِ، إذ أنّه كان ميّتاً بحالٍ أو لآخر. |