Ve bu sürecin tek işareti geçmişten bir hatıradan ziyade şu anki durumunun bir ürünü olduğundan emin olduğum şu belirsiz, tek söz. | Open Subtitles | والتقدم الوحيد كان تعبيراً مُبهم وأنا متأكده أنه نتاج وضعها الحالي هنا . وليس ذكريات من الماضي |
Fazla belirsiz. | Open Subtitles | مُبهم للغاية. |
Rose Surları içindeki durum hala belirsiz. | Open Subtitles | الوضع داخل جدار (روز) مُبهم. |
Aşıyor. | Open Subtitles | إنه مُبهم |
Aşıyor. | Open Subtitles | إنه مُبهم |
Sonsuzluk önceleri sonu olmayan muğlak bir sayı iken, | Open Subtitles | حيث كانت المالانهاية سابقاً مُجرد عدد مُبهم لا نهاية له، |
İtiraz ediyorum, muğlak ifadeler. | Open Subtitles | إعتراض، سؤال مُبهم |