Kız bana yalan söylüyor Çok Yüzlü Tanrı'ya ve kendine yalan söylüyor. | Open Subtitles | الفتاة تكذب علي، وعلى الإله مُتعدد الوجوه وعلى نفسها |
Az önce ön kapıyı havaya uçurdular. Birden Çok düşman. | Open Subtitles | لقد فجروا البوابة الأمامية للتو هُجوم مُتعدد |
O zaman bile yerinde müdahale ve hırsızlık için Çok sıkı bir güvenlik protokolümüz var. | Open Subtitles | وعند حدوث ذلك ، يكون لدينا بروتوكولاً أمنياً مُتعدد المستويات لمنع حدوث العبث والسرقة |
İkisini de yapabilirim. Çok yönlü bir adamım. | Open Subtitles | أستطيع فعل الأمرين معاً ، أنا شخص مُتعدد المهام بشكل مُمتاز |
Bazilarini Çok Yüzlü Tanri benden çaldi. | Open Subtitles | الإله مُتعدد الوجوه سرق مني القليل |
İşte bu, karşısına dikildiğimiz Çok başlı bir yılan. | Open Subtitles | هذا ما نواجهه هُنا خطر مُتعدد الرؤوس |
Çok fazla açı var, Danny. Beni o kadar zeki mi sanıyorsun? | Open Subtitles | ذلك تفكيرٌ مُتعدد المناحي يا (داني)، أتحسبني بهذا الذكاء؟ |
Babam Çok Yüzlü Tanrıya dua etti. | Open Subtitles | دعى والدي للإله مُتعدد الوجوه |
Çok Yüzlü Tanrı'nın. | Open Subtitles | إلى الإله مُتعدد الوجوه |
Çok Yüzlü Tanrı için hepsi aynı. | Open Subtitles | - الأمر سيّان "للإله "مُتعدد الوجوه |