İyileştirme haricinde parayla ilgili yanlış hiç bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد عيب ما مُتعلق بالنقود لا يمكن علاجه |
Ve şimdi bu, çarpışacağın son çatışmayla ilgili hangi tarafta olduğunla ilgili tamam mı? | Open Subtitles | و الآن الأمر مُتعلق بآخر معركة لكَ، ولأيّالجانبينستقاتل.. |
Bayan Shin ile ilgili her şeyi bana bırak dememiş miydim? | Open Subtitles | أخبرتكَ بأن تترك كُل شيء .مُتعلق بالمعلمة شين عليّ |
Şimdi, doğumuyla ilgili bir gizem var. | Open Subtitles | الأن، هُنالك غموض مُتعلق بنشأتها. |
Belki... beyin anevrizmasıyla ilgili birşey olabilir. | Open Subtitles | أنه ربما... ربما شئ مُتعلق بتمدد الأوعية الدموية في دماغها |
Bunun işle ilgili olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هذا مُتعلق بتجارتنا؟ |
İlahiyatla ilgili bir eser. | Open Subtitles | مُتعلق باللاهوت |
Ölümle ilgili bir şey. | Open Subtitles | شيئا ما مُتعلق بالموت |
Bilgisayarla ilgili bir şeydi. | Open Subtitles | شئ ما مُتعلق بالحواسيب ربما. |
- Evet, ama bu seks ya da güç kullanmayla veya diğer numaralarımızla ilgili değil. | Open Subtitles | -أجل , و لكنّ أنظري , هذا ليس مُتعلق .. بالجنس... أو الإرغام أو أيٌّ من الحيل لأخرى. |
- Callen'ın aramasıyla ilgili mi? | Open Subtitles | هل هو مُتعلق بمُكالمةِ "كالن"؟ |
Dr. Barlow, Suderman'ın sizinle ilgili bir şeyi bir adli tıp laboratuvarında test ettirdiğini düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | د. (بارلو)، هل تعتقد أنّه من الممكن أنّ (سويدرمان) لديه شيء مُتعلق |
Şimdi benim tahminimce Amanda'nın bilgisayarında bununla ilgili kanıt vardı. | Open Subtitles | و أعتقد أنه كان يوجد دليل علي حاسوب (أماندا كلارك) مُتعلق بهذا الأمر. |
Ajan Keen ve kocasıyla ilgili. | Open Subtitles | إنه مُتعلق بشأن العميلة " كين " و زوجها |
Binanın yapılış tarzıyla ilgili bir şey. | Open Subtitles | شئ مُتعلق بكيفية بنائه. |
İki gün önce bombalanan Grand Central ile ilgili bir video elimize ulaştı. | Open Subtitles | لدينا شريط فيديو جديد (مُتعلق بتفجيرات (غراند سينترال التي وقعت منذ يومين |
- Hepsi seninle ilgili. | Open Subtitles | -كلّ هذا مُتعلق بكِ . -ماذا؟ |
Cole ile ilgili her şeyden kurtuluyorum. | Open Subtitles | (أتخلص من أي شيء مُتعلق بـ (كول |
007'yi öldürmekle ilgili şeyler. | Open Subtitles | -أمر مُتعلق بقتل (007 ) |
Panop kurulumu neredeyse bitmek üzere, Astraeus'un kaçırılmasıyla ilgili her şeye el koymamız gerekiyor en başta da fotonik plazma bilgisayarını. | Open Subtitles | مع اكتمال تركيب أجهزة "بانوب" تقريباً، إننا بحاجة لحجز كلّ شيءٍ مُتعلق بإختطاف (الأسترياس)، -الأولويّة القصوى لحاسوب البلازما الضوئيّة . |