Bilgisayarda sohbet odası dokümanlarından Savunma Bakanlığı belgelerine kadar her şey var. | Open Subtitles | لديه كل شئ هُنا من غرف مُحادثة إلى معلومات عن وزارة الدفاع |
Onunla hiç telefonda konuştun ya da videolu sohbet yaptın mı? | Open Subtitles | هل سبق وتحدّثتِ معها على الهاتف أو أجريتُ مُحادثة فيديو معها؟ |
Pekala, bilmek zorundaysan bir babayla kızına çok yaklaşan bir çocuk arasında geçen tuhaf bir konuşmaydı. | Open Subtitles | حسناً، إن كان لا بد أن تعرفي لقد كانت مُحادثة مُحرِجة بين أب و الفتى الذي يقترب من ابنته |
Tamam, iyi konuşmaydı | Open Subtitles | حسناً ، كانت مُحادثة جيدة |
Evet, sen sadece ufak bir muhabbet yapacaksın. | Open Subtitles | أجل، سوف تقوم بإجراء مُحادثة بسيطة فحسب. |
Konuyu Mercedes'li Katil'e getirdiğin Şehir Parkı tecavüzcüsü üzerine olan sohbetimiz. | Open Subtitles | المُحادثة التّي خضناها بشأن مُغتصب الحديقة التّي أدخلتها في مُحادثة |
Duyduğuma göre bu genç Sobaborusu ile birlikte gayet hoş bir sohbette bulunmuşsunuz. | Open Subtitles | سمعتُ أنك وهذا الفتى الصغير هنا كانت لديكم مُحادثة لطيفة |
Evet, evet, hoş bir muhabbetimiz var. | Open Subtitles | أجل , لقد كانت مُحادثة شيقة |
Kate! Aslında seninle sohbet etmeye çalışıyorum ama lanet bir çocuk gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أنا أُحاول أن أُجري مُحادثة معكِ ولكنك , تتصرفين كالاطفال |
Aslında seninle sohbet etmeye çalışıyorum ama lanet bir çocuk gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أنا أُحاول أن أُجري مُحادثة معكِ ولكنك , تتصرفين كالاطفال |
Buna iki arkadaş arasındaki bir sohbet diyelim, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً ، دعينا نُطلق عليها مُحادثة بين صديقين ، حسناً ؟ |
Sana'da bir kafe ile Yemen kırsalındaki eğitim kampı sunucuları arasındaki canlı bir sohbet. | Open Subtitles | مُحادثة مُباشرة بين مزوِّدي الحواسيب لمقهى [في [سانا] ومُعسكر تدريب في قرية بـ[اليمن |
Carl, geleceğin için samimi bir sohbet gerçekleştirmemiz lazım. | Open Subtitles | -يجب أن نُجري مُحادثة صريحة حول مُستقبلك يا (كارل). |
Garip bir konuşmaydı, bu arada. Garip? | Open Subtitles | -رغم أنّها كانت مُحادثة غريبة . |
Arkadaş arasında kibarca bir konuşmaydı. Gerçekten mi? | Open Subtitles | -مُجرد مُحادثة مُهذبة بين زميلين . |
O özel bir konuşmaydı. | Open Subtitles | -تلك مُحادثة شخصيّة . |
Aşna fişne...uzun bir muhabbet olabilir. | Open Subtitles | الحميميّة ، قد تعني مُحادثة هادئة |
Ama buraya dostça bir muhabbet için gelmişe benzemiyorsunuz. | Open Subtitles | ولكنك لست هنا من أجل مُحادثة ودودة |
Seninle her sohbetimiz yeni bir macera gibi. | Open Subtitles | كل مُحادثة معك , مُغامرة جديدة |
Tüm çalışanlarımızda olduğu gibi o ve ben, aramıza ilk katıldığı anda hoş bir sohbetimiz oldu ama bunun ötesinde onu şahsen tanıma ayrıcalığım hiç olmadı. | Open Subtitles | حسناً، كما هو الحال مع جميع مُوظفينا، أجرينا مُحادثة لطيفة عندما إنضمّت إلينا، ولكن أبعد من ذلك، لمْ تكن لديّ الميزة لمعرفتها شخصياً. |
Ona yönelik bir tehdit, Denny'ye yönelik tehdit demektir. Ben de gidip Wilkes ile ufak bir sohbette bulundum. | Open Subtitles | أيّ تهدديد لها يمثل تهديد لـ(دينى) لذا أجريت مُحادثة صغيرة مع (ويلكز). |
Evet, evet, hoş bir muhabbetimiz var. | Open Subtitles | أجل , لقد كانت مُحادثة شيقة |