"مُحامياً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• avukat
• avukatın
• Avukatımı

Sana avukat bulacağım. Teslim ol ve adını temize çıkartabilirsin.
سأحضر لك مُحامياً ، يُمكنك إدخال نفسك بالأمر وتبرئة نفسك

Bunun yerine kendine iyi bir avukat bul.
عِوضاً عن هذا عليكَ أن تجدَ مُحامياً جيداً

Lütfen! avukat olduğun tek yer kendi kafanın içi.
المكان الوحيد الذي تكون بهِ مُحامياً هو رأسك

Bu bana bir avukatın yapabileceğimi söylediği bir şey değil ama insanlığın, mantığın ve adaletin yapmam gerektiğini söylediği şey.
إنهُ ليس ما يُخبرني بهِ مُحامياً لأفعلهُ ،لكن... . الإنسانية، والمنطق، والعدالة تدفعني لفعل ذلك.

Avukatımı istiyorum.
أريد مُحامياً في الحال.

Hayır, olamaz, belki de, bilirsin, belki sandığın kadar iyi bir avukat değilsindir.
رُبما يكونُ السَبب، تعلَم أنكَ لستَ مُحامياً ماهراً كما تظُن

Mahkemeye başvurup sana başka bir avukat vermelerini isteyeceğim.
سأتصِل بمكتب المُحامين العامين و أجدُ لكَ مُحامياً آخر

Mahkûm Hakları Derneği ile bağlantıya geçmelisin, sana bir avukat tutmalarını sağla.
أنتَ عليكَ الاتصال بجمعيَة حقوق السجناء و تجعلهُم يُوكلوا لكَ مُحامياً

sıradan bir avukat olup... her akşam ailemi görebileceğim bir hayat, güzel bir hayattır.
قررت أن كوني مُحامياً وأن أرى عائلتي كل ليلة هي حياةٌ هنيّة

Benimle bir daha konuşmak istiyorsanız avukat istiyorum.
إذا أردتم التحدث إلىّ مُجدداً ، فسأحتاج مُحامياً

Ama iyi bir avukat olabilmen için mahkemeye çıkman gerekmiyor.
ولكن لا تحتاج أن تكون مُحامي محاكم حتى تكون مُحامياً عظيماً.

avukat olmak istiyorum.
وفي النهاية أودّ أن أكون مُحامياً

Olay çıkartabilecek bir avukat,
مُحامياً يُمكنهُ أن يُبهر المُحلفين

Ve bunu yaptığımda ısrar edeceksen o halde avukat talebinde bulunacağım.
وإذا واصلتِ الإصرار أنّي قتلتُ أحداً، فعندها... سأطلب مُحامياً.

...hemen şimdi sendika temsilcini çağır, sana bir avukat ayarlasınlar.
في الحال، واجعلهم يُعيّنوا لك مُحامياً.

Bu, bir avukatın bana yapmak zorunda olduğumu söylediği bir şey değil insanlığın, mantığın ve adaletin yapmam gerektiğini söylediği bir şey.
إنهُ ليس ما يُخبرني بهِ مُحامياً لأفعله... . لكنهاالإنسانية،والمنطق، والعدالة تدفعني لفعل ذلك.

"Bu bir avukatın bana yapmak zorunda olduğumu söylediği bir şey değil..."
إنهُ ليس ما يُخبرني بهِ مُحامياً لأفعله... .

Avukatımı istiyorum!
هذا كلّ شيءٍ! أريد مُحامياً!

Avukatımı istiyorum.
أريد مُحامياً.