Bn. Dewey Texas ilkokulunda bir öğretmen. | TED | السيدة ديوي هي مُدرسة في مَدرسة ابتدائية في ولاية تكساس |
Kaşar öğretmen, sürtük hemşire, sürtük rahibe. | Open Subtitles | مُدرسة فاسقة ، مُمرضة فاسقة ، راهبة فاسقة |
Ben bir sosyal hizmetli ya da öğretmen falan değilim. Asıl çekindiğim de bu zaten. | Open Subtitles | انا لست عاملة اجتماعية ولست مُدرسة حتى |
Artık özel hoca değil, bir öğretmenim. | Open Subtitles | لم اعد معلمتك الخاصة ، انا مُدرسة هنا الان |
Ben bir öğretmenim, tarih bölümü mezunuyum. | Open Subtitles | أنا مُدرسة ، و لدي شهادة في التاريخ |
Birkaç hafta önce Brick'in öğretmeni, Brick'in daha sosyal olması için kendi gibi çocukların olduğu bir gruba katılmasını tavsiye etti. | Open Subtitles | قبل بضعة أسابيع , مُدرسة بريك أقترحت أن ينضم إلى مجموعة تُعنى بمساعدة أمثاله ليتعلموا مهارات الاتصال الاجتماعي . |
Bilmiyorum. Ben bir biyoloji öğretmeniyim. | Open Subtitles | لاأعرف، أنا مُدرسة علوم قسم بيولوجى |
Ama önce bir öğretmene bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | لكن أولاً، اُريدكَ أن تلقي نظرة على مُدرسة تعليميّة "جوليا" |
Öğle tatilinde bahçeyi kontrol eden yeni bir öğretmen var. | Open Subtitles | هناك مُدرسة جديدة تبحث عن استراحة, |
O, genç beyinleri şekilldendiren, bir öğretmen. | Open Subtitles | ،أنها مُدرسة .تبني العقول الشابة |
Ama sadece ücretli öğretmen lisansım var hiç sınıf öğretmenliği yapmadım. | Open Subtitles | ! " لكن لدي فقط " رخصة مُدرسة بديلة " ولم أكـن قطُ " مدرسة أولـى |
New York'lu bir öğretmen ve 18 aylık bir çocuk annesi olan Risa Pears dün akşam sirkten dönerken, kendini yaklaşmakta olan trenin önüne attı. | Open Subtitles | ريسا بيرس) مُدرسة في نيويورك و أم) لطفلة عمرها سنة و نصف رمت بنفسها أمام قطار قادم الليلة الماضية أثناء عودتها إلى المنزل من السيرك |
Vay be. Oxford'da okumuş, alkol bağımlısı bir öğretmen. | Open Subtitles | مُذهل، مُدرسة غير مدمنة على الكحول درست في جامعة (أكسفورد) |
Ben de öğretmen olmak isterdim. | Open Subtitles | ! كم أردت أن أصبح مُدرسة |
Oklahoma Eyalet Üniversitesi'nden gelme bir yıllık öğretmen Katherine Watson'ın şecere eksiğini beyniyle kapattığı söyleniyordu. | Open Subtitles | ...( لقد كانت خائفة أن ( كاثرين واتسون " مُدرسة العام الأول من ولاية " أوكلاند... تضع في العقول ما قد تعلمته من نشأتها... |
Hiç böyle bir öğretmenim olmamıştı. | Open Subtitles | لم يكن لدى مُدرسة تبدو هكذا |
- Korkunç bir öğretmenim. | Open Subtitles | أنا مُدرسة سيئة |
Lisede bir yıllığına, dersimize çok güzel bir Fransızca öğretmeni girmişti. | Open Subtitles | أتعلم، كان عندي مُدرسة لغة فرنسية فاتنة |
Bu da Madame Leonowens kraliyet ailesinin İngiliz dili, gelenekleri, vesaire, öğretmeni. | Open Subtitles | ... (وهذه السيدة (ليونوينس ، مُدرسة اللغة الإنجليزية العادات، الخ، في العائلة الملكية |
Bilmiyorum. Ben bir biyoloji öğretmeniyim. | Open Subtitles | لاأعرف، أنا مُدرسة علوم قسم بيولوجى |
Hayır, tanrıçadan bir öğretmene zarar vermesini asla isteyemeyiz. Ama tanrıça Bayan Hoover'a altına yaptırtarak sana yardım etmeyi seçtiyse, bu onun ilahi bilgeliğindendir. | Open Subtitles | كلا ، لن نسأل الرب أن يؤذي مُدرسة - (ولكن لو الرب أراد أن يساعدك بإمراض الآنسة (هوفر - |