Arama emrine ihtiyacım var ama alamıyorum çünkü yetkim yok ve sanırım takip ediliyorum. | Open Subtitles | أحتاج لأمر تفتيش لعين ولكن لا يمكنني لأنني لا أملك السلطة أظنني مُراقبة |
Merkezi Trafik Kontrol'ün ray izleme sistemini kullanarak treni takip ediyordum ama... sinyal birden kesildi. | Open Subtitles | لقد كُنت أتعقب القطار مُستخدما نظام مُراقبة والتحكم بالسكك الحديدية لكن اختفت الإشارة للتو |
Eper Pep'i satın alırsa,bu demek oluyor ki daha az gözetim olucak | Open Subtitles | لو كانت تشتري الشركة، هذا يعني مُراقبة أقل من ذلك. |
Son model gözetim sisteminin olduğu ve bir takım belgelerin yakıldığı bir yer buldum. | Open Subtitles | لقد وجدّت مُعِدات مُراقبة متطورة و مخبأ للوثائِق، وأُخرى محروقة |
Araştırmaya başlayınca da olay mahallinde olduğunuzu gösteren güvenlik kayıtlarına ulaştık. | Open Subtitles | بمُجرّد أن بدأنا البحث، وجدنا لقطات مُراقبة تضعك في مسرح الجريمة. |
Bir lokantanın güvenlik kamerası kayıtlarıydı. | Open Subtitles | تسجيل مُراقبة من مطعم الأكلات السريعة في المدينة |
- Gerek yok. Burada iki makinenin de ulaşamayacağı kapalı devre izleme sistemi var. | Open Subtitles | إنّ مبنى البورصة لديه نظام مُراقبة ذو دوائر مُغلقة لا يُمكن لأيّ من الآلتين الوصول إليه. |
Dairesinin karşısındaki dükkan gözetleme için kullanılıyormuş. | Open Subtitles | متجر في الشارع المُقابل لمبناها يستخدم أجهزة مُراقبة. |
Pekâlâ, gözlem yerleri hazırlamamızı istiyor. | Open Subtitles | حسناً , إنه يُريدنا أن نُقيم نقاط مُراقبة أمامية |
Bir devriye, kaza yerine 500 mt mesafedeki bir depoda Kamera olduğunu farketmiş. | Open Subtitles | رجل الدورية لاحظ وجود كاميرة مُراقبة بمستودع قريب حوالى ربع ميل من مسرح الأحداث. |
Hedef izleniyor: | Open Subtitles | "مُراقبة الهدف: |
NSA'da yazılım mühendisliği alanında çalışıyor ve bana yasadışı takip üzerine yeminli ifadelerinin yer aldığı bir sürü belge verdi. | Open Subtitles | هو يعمل في هندسة البرامج لدى وكالة الأمن القومي وقد أعطاني حزمة مستندات عبارة عن نُسخ نصّية من شهادته التي يصف فيها مُراقبة غير قانونية |
Kızı takip etmiş olmalı. | Open Subtitles | هو لا بدَّ وأنْ تَعقّبَها هنا. هناك a مُراقبة حول |
İyi takip et o siluetleri. | Open Subtitles | عليكِ مُراقبة تلك الخيالات. |
Başkan, açık bir dille yeni bir gözetim programıyla riske girmeyeceğini belirtti. Ben de. | Open Subtitles | لقد أوضح الرئيس تماما أنّه لن يُخاطر بنفسه ببرنامج مُراقبة آخر، ولا أنا أيضا. |
Mali kayıtlar, tanık görüşmeleri, gözetim fotoğrafları. | Open Subtitles | سجلاّت مالية، مُقابلات شُهود، وصُور مُراقبة. |
Taş şovunun güvenlik kamerası görüntüleri. | Open Subtitles | لقطات من كاميرا مُراقبة من معرض المُجوهرات. |
Taş şovunun güvenlik kamerası görüntüleri. | Open Subtitles | لقطات من كاميرا مُراقبة من معرض المُجوهرات. |
Burada iki makinenin de ulaşamayacağı kapalı devre izleme sistemi var. | Open Subtitles | إنّ مبنى البورصة لديه نظام مُراقبة ذو دوائر مُغلقة لا يُمكن لأيّ من الآلتين الوصول إليه. |
Bir gece önce geç vakitlere kadar gözetleme görevim vardı. | Open Subtitles | كنتُ أعمل في عمليّة مُراقبة في الليلة السابقة. |
- Yine de konsolosluğu gözlem altında tutmalıyız. | Open Subtitles | مع أنّ علينا حقاً مُراقبة القنصليّة. |
Özel tim hala Kamera yerleştiremedi mi? | Open Subtitles | هل تمكّنت فرق السوات من التسلل إلى كاميرات مُراقبة المصرف؟ |
Aro'nun kararları izleniyor. | Open Subtitles | قرارات (آرو)، مُراقبة. |