Birçok kabilede, aileye yeni bir çocuk geldiğinde ergenlik çağındaki çocuklar bağımsız yaşamaları için teşvik edilir. | Open Subtitles | المُراهقين في كثير من القبائل يتمّ تشجيعهم لتطوير حياة مُستقلة عندما يصل أشقاء جُدد. |
bağımsız testler beş ana adayımızdan üçünü işaret ediyor. | Open Subtitles | على أساس ماذا؟ اختبارات مُستقلة تسير جنباً إلى جنب مع ثلاثة من مُنافسينا الخمسة الرئيسيين. |
Mars bağımsız bir askerî güçtür ve iç gezegenler Asteroit Kuşağı kaynaklarına bağlıdır. | Open Subtitles | المريخ قوة عسكرية مُستقلة الكواكب الداخلية تعتمد على موارد حزام الكويكبات |
Ama gençti ve bağımsız olmak istedi. | Open Subtitles | لكنها كانت شابة ، مُصممة على أن تكون مُستقلة |
Bizler iyi insanlarız. bağımsız bir araziyiz. | Open Subtitles | نحن أناسٌ جيدون، هذة أرضٌ مُستقلة. |
Ve bağımsız bir organizasyonun uzmanlığını gerektiriyorlar. | Open Subtitles | وهم يطلبون خبرة مُنظمة مُستقلة |
- Çok yaşa bağımsız Kore! | Open Subtitles | لتحيا جوسون مُستقلة. |