Bunun neyle alakalı olduğunu bilmiyorum fakat oyun oynamakla ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف عمّا يدور هذا، لكنّي لستُ مُهتماً باللعب. |
Önümde ne olduğuyla ilgilenmiyorum. Ne teklif ediyorlar onu merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا لست مُهتماً بما لديك ضدى أنا مُهتم بما ستعرضه علىّ فى الصفقة |
Daha önce de dediğim gibi Bay Walden, ...kar ortaklığıyla ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | كما قُلت لك يا سيد "والدن"، أنا لستُ مُهتماً بمُقاسمة الأرباح. |
Baksana, yarı ölü olduğu halde... hala ilgileniyor. | Open Subtitles | وأين هي الآن ؟ أنظري، إنّه نصف ميّت ولكنّه ما زال مُهتماً |
Dostum, lazımlığını değiştirmeye çok meraklı değilim. | Open Subtitles | أنت يا صاح، لستُ مُهتماً بتغيير ملاءات سريرك |
Profosyonel amaçlar dışında benimle kesinlikle ilgilenmedi. | Open Subtitles | لم يكن مُهتماً بأي شيء حولي سوى إحترافي |
Mr. Habershorn ilgileniyorsanız eğer arazinizi size yapmak istediğiniz ne ise geri gerçek fiyatından satabilirim. | Open Subtitles | " سيد " هابرشورن ، إذا كُنت مُهتماً أنا أنوي أن أبيع لك أرضك مُجدداً |
Eğer bu kişinin kim olduğuyla ilgilenmiyorsanız elbette ki, silahlarınız sizde kalabilir. | Open Subtitles | لو لمْ تكن مُهتماً في معرفة من يكون ذلك الشخص، فبكلّ تأكيد، احتفظ بمُسدّسك. |
Şu an sebebiyle gerçekten ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | أنا لست مُهتماً حقاً بالسبب في تلك المرحلة |
Şöhrete ilgim yok ve Veliaht Prens'e saldırmaktan suçlanan birini savunmayla da kesinlikle ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | لستُ مُهتماً بالشهرة وبالتأكيد لستُ مُهتماً بالدفاع عن رجل مُتهم بمهاجمة ولي العهد |
Ağabeyinizle aranızda olanlarla ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | لست مُهتماً بما حدث بينك وبين أخيك. |
Baska birini bul. ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | فلتجد شخصاً آخر، فلستُ مُهتماً. |
Hayır, parayla çok ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | لا ، أنا لستُ مُهتماً كثيراً بالمال |
Ben elindeki verilerle ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | لست مُهتماً بالمعلومات التي يمتلكها |
Bakar mısın, şu adam yarı ölü, fakat hala nelerle ilgileniyor. | Open Subtitles | أنظري، إنّه نصف ميّت ولكنّه ما زال مُهتماً |
Başka biriyle ilgileniyor olmalı. | Open Subtitles | حسناً، لابُد أن يكون مُهتماً بشخصٍ ما. إنهُ شابٌ، أليس كذلك؟ |
Ordu neden bir grup üniversiteli gençin hapishanecilik oynaması ile ilgileniyor? | Open Subtitles | الآن، لمَ سيكون الجيش مُهتماً في مجموعة من طلاب الجامعة يلعبون أدوار المساجين والحرّاس؟ |
Ama, bilirsiniz, benim gib insan doğasına meraklı biri için büyüleyici bir yerdi. | Open Subtitles | لكن، أعني أنه كان رائعاً إن كان الشخص مُهتماً بشأن الطبائع البشرية كما كنت |
Senin göt deliğini koklamaya hiç meraklı değilim. | Open Subtitles | ترى، لستُ مُهتماً بتملّقِك |
İdrakın veya aklın ortaya çıkmasıyla ilgilenmedi. | Open Subtitles | لم يكن مُهتماً بمظهر الفِكْر والحيلة. |
Biz de herhâlde Mike damak tadını genişletmek istiyor dedik ama o hiçbiriyle ilgilenmedi bile. | Open Subtitles | وأعتقد أنّ (مايك) يُوسّع حاسّة ذوقه، حسناً؟ ولكنّه لم يكن مُهتماً بأيّ منهنّ. |