Hayatını tehlikeye atmayı göze aldığına göre önemli bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | إن كنتَ مستعدًّا للمخاطرة بحياتك، فلا بدّ أن يكون الأمر مُهمًّا. |
Yeterince uzun zamandır bu işi yapıyorum. Eğer sana evsiz bir adamın ölümünün önemli olduğunu söylersem buna Kennedy suikastı kadar önem vermelisin. | Open Subtitles | أنا أعمل بتلك الوظيفة طويلًا بما يكفي بحيثُ إن أخبرتُك بأنّ موت شخص مُشرد أمرًا مُهمًّا |
Bu kayıt bu yüzden çok önemli. | Open Subtitles | ولهذا السبب يكون هذا الشريطُ مُهمًّا جدًا. |
önemli olabilir. | Open Subtitles | قد يكون أمرًا مُهمًّا. |
Çok da önemli değil aslında. | Open Subtitles | -الأمرُ ليسَ مُهمًّا حقيقةً . |