Elimden sana hakaret etmekten başka bir şey gelmez ki... | Open Subtitles | كلّ ما يمكنني عمله هو دَعوتك بأسماء مُهينة |
Sadece saçma değil. Ayrıca, hakaret. Bu adamlar yıllardır benimleydi. | Open Subtitles | .إنها ليست سخيفة فقط و لكنها مُهينة هؤلاء الرجال كانوا معى لسنين , أنا دربتهم |
Beni; herkesin içki içip, beni pohpohlayacağı ve mizahi bir şekilde hakaret edecekleri iğrenç bir bara götüreceksin, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ ستأخذيني إلي حانة مروعة، حيث يقوم الجميع بإحتساء الشراب، ويقولوا أشياء مُهينة بطريقة مرحة، أليس كذلك؟ |
Asırlar sonra Lucian'ın yazdıklarını okuyan Rönesans ve Reformasyon yazarları rakiplerine hakaret ederek onları kinik olarak adlandırdı. Bunun anlamı, dikkate değer hiçbir söz söylemeden insanları eleştiren kişiydi. | TED | بعد قراءة نصوص لويسان بقرون، وصف كُتّاب عصر النهضة والإصلاح منافسيهم من الساخرين بأوصاف مُهينة أي: الأشخاص الذين انتقدوا الآخرين دون أن يكون لديهم شيء يستحق النقد. |
İnsanın evrende ne kadar değersiz olduğumuzu .anladığın an gerçekten çok acı. | Open Subtitles | يالها من لحظة مُهينة حين تُدرِك.. كم نحنُ بلا قيمة |
İnsanın evrende ne kadar değersiz olduğumuzu .anladığın an gerçekten çok acı. | Open Subtitles | يالها من لحظة مُهينة حين تُدرِك.. كم نحنُ بلا قيمة |
Göz bandı, yarı körlere hakaret olarak algılanabilir. | Open Subtitles | عصابة عين، مُهينة للعميان من عين واحدة |
Ayrıca Bayan Hulme hakkında hakaret dolu sözler söylediğine kulak misafiri oldum. | Open Subtitles | أيضاً سمعتها صُدفة تحكي ملاحظات مُهينة (حول السّيدة (هيولم ! |