Denizdeki balık gibi, birisinin istemediği ve ihtiyaç duymadığı bir şeyi ondan alırız. | Open Subtitles | كالسمَك في البَحر نأخذُ شيئٌ لا يُريدهُ شخصٌ ما و نُعيدُ استخدامَه |
Ama biz bu tür suçları çok ciddiye alırız. | Open Subtitles | ولكن نحنُ نأخذُ هذه الجرائم بشكل جدي للغاية |
Reklam panosunu bir şey yapıştırmış. Biz bu tür suçları çok ciddiye alırız. | Open Subtitles | {\FF00FF\3c990066}قام بالرسم َعلى اللوحة الإعلانية ولكننا نأخذُ هذه الجرائم بشكل جدي للغاية |
Önce yangın alarmını harekete geçirirsek metal detektörlerini atlarız, ardından güvenlikten birini alıkoyup bilgisayar odasına gireriz. | Open Subtitles | ومن ثم نأخذُ بعض الأسماء أفكر بتشغيل إنذار الحريق نعبر بواسطة الجلبة التي ستحصل كاشفات المعادن نسحبُ حارساً للوصول إلى غرفة الحواسيب |
Sonra benim Cadillac'a atlarız, çocukları da aldıktan sonra Ian'ın ziyaretine gideriz. | Open Subtitles | ومن ثم، نأخذُ سيارتي (ونأخذ عائلتك، ونزورُ (إيان |
Hayvan Kontrol'den sakinleştirici silah alırız. | Open Subtitles | نأخذُ مسدسات من مركز الحيوانات |
- Biz Demir Adalı'yız, istediğimizi alırız. | Open Subtitles | -نحن أهل الجزر الحديدية,نأخذُ مانحتاجه |