bu haltı Detroit'e geri götürmeyi ve lanet paramızı almayı. | Open Subtitles | نأخذ هذه البضاعة القذرة إلى ديترويت ونحصل على مالنا اللعين |
Bakın bayım, ödevimiz için bu belgelerden birkaçına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | انظر أيها السيد ؟ سوف نأخذ هذه الوثائق لمشروع مدرسي |
Düşünüyorumda bu parayı alıp, amigo kızlarına verebiliriz, Değil mi? | Open Subtitles | لذا فكّرتُ أن نأخذ هذه الأموال، ونضعها في التشجيع، حسناً؟ |
bu arabayı laboratuvara almalıyız. - Olabildiğince çabuk adli kanıta ihtiyacım var. | Open Subtitles | عليّنا أن نأخذ هذه السيارة للمعمل أريد استخراج الأدلة بأسرع وقت ممكن |
Ve sonra bu sinekleri alıp onların seçim yapmalarını sağladık. | TED | وعندها نأخذ هذه الذبابات ونسمح لهم أن يصنعوا إختيارات . |
Şimdi bu malzemeyi alıp, tavandan tabana yaklaşımla, daha büyük ve daha da büyük bileşenler üretebilirsiniz. | TED | والآن نأخذ هذه المواد، وندمج هذا مع مقاربة القمة نحو القاعدة، ونبني مكونات أكبر فأكبر. |
Göz kamaştırıcı renkleri severiz ve bu göz kamaştırıcı renkleri suyun altında da görmek isteriz. | TED | نحن نحب الألوان الفاقعة، ونحاول أن نأخذ هذه الألوان الفاقعة معنا تحت الماء. |
bu parçacıkları alıyorsunuz. Birbirine vuruyorsunuz. | TED | نأخذ هذه الجسيمات، نصدمها عنيفا ببعضها. |
Biz bu fikirleri alıp çoğaltacak yollar bulmak istiyoruz. | TED | نريد أن نأخذ هذه الأفكار ونجد لها سبلاً لتوسيع نطاقها |
Şimdi bu basit fikri, görsel bir araç içerisinde çizgi romanı sunma fikrini benimseyip çizgi romana başından sonuna kadar görsel araç muamelesi yapıyoruz. | TED | والآن, نحن نأخذ هذه الفكرة المبسطة لتقديم الرسوم الهزلية عبر وسيط مرئي, ثم ننفذها عبر كل الطريق من البداية للنهاية. |
O yüzden biz bu beynin sağladığı inanılmaz esnekliği kullanarak insanların çevrelerini değişik görmelerini sağlıyoruz. | TED | إذاً كيف يمكننا أن نأخذ هذه .. القدرة المرنة الرائعة للدماغ وجعل الناس تشعر بالعالم بصورة مختلفة ؟ |
Prenses hazretleri, bu son gemiye binmemiz şart. Bizim tek umudumuz. 12. | Open Subtitles | مولاتى يجب علينا أن نأخذ هذه السفينة الأخيرة أنها أملنا الوحيد |
Belediye başkanı bu fazlalıkları almamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | رئيسة البلدية تقول يجب أن نأخذ هذه البقايا الطافية |
Fakat alışveriş merkezine gidip bu paraları harcayacağız! | Open Subtitles | لكن يجب أن نأخذ هذه العملات إلى المجمع التجاري وأن ننفقهم |
Söylemek istediğim, bu valizi kamyonetin arkasına atacağız, | Open Subtitles | رأيي أن نأخذ هذه الحقيبة معنا ونعود للشاحنة |
Sanırım bu savaşı kendi elimize alma zamanı | Open Subtitles | أعتقد أنه الوقت لكي نأخذ هذه الحرب بين أيدينا |
Eğer o sığınağı yarın düşüreceksek, şimdiden bu yamacı sağlama almalıyız. | Open Subtitles | لكن لو تركنا هذا المخبأ لغدا أعتقد اننا لايمكن أن نأخذ هذه الحافة. |
bu resim için bir araya geldiğimiz o günü hatırlıyorum. | Open Subtitles | اتذكر اليوم الذي تجمعنا فيه لكي نأخذ هذه الصوره |
Neden bu partiyi, özel bir mekana taşımıyoruz ? | Open Subtitles | لما لا نأخذ هذه الحفلة إلى الخلف إلى موقع خاص؟ |
Dışarıya ulaşacağımı hep biliyordum. Sana... bu zırhlı arabaya. | Open Subtitles | كنت دائما متأكد بأني سأخرج و آخذك معي و نأخذ هذه السياره المصفحه |