"Pasta kesilirken ve konuklar 'iyi ki doğdun' derken Başkan Yardımcısı ortalıkta yoktu." | Open Subtitles | عندما قطعت الكعكة والضيوف غنو عيد ميلاد سعيد نائبة الرئيس لم يتم رؤيتها |
Sayın Başkan Yardımcısı, tüm saygımla söylüyorum ama asırlardır Başkan yardımcısının görevi başkanı kurtarmak için kıçtan almak olmuştur. | Open Subtitles | سيدتي نائبة الرئيس مع كامل الاحترام ذلك كان عمل نائب الرئيس على مر الأجيال أن تأخذي الرفسة لحماية الرئيسِ. |
Hem böylelikle bütün kitaplarınız Başkan Yardımcısı tarafından imzalanmış olur. | Open Subtitles | بهذه الطريقة, كل كتبك ستكون موقعة من قبل نائبة الرئيس |
Bir keresinde Başkan yardımcısının başka birinin "latte"sini aldığını gördüm. | Open Subtitles | في إحدى المرات رأيت نائبة الرئيس تأخذ قهوة شخص آخر. |
Başkan Yardımcısı başkanlığa adaylığını koyacağını duyurduğunda yanında olmanı istiyor. | Open Subtitles | نائبة الرئيس تريدك ان تكوني معها عندما تُعلنُ تَرشحها للرئاسة. |
Ve eğer istersen, Başkan Yardımcısı olabilirsin. | Open Subtitles | وإن رغبتي بذلك يمكنك أن تكوني نائبة الرئيس |
Sayın Başkan Yardımcısı, Air Force One'dan arıyorlar | Open Subtitles | السيدة نائبة الرئيس طائرة الرئيس معنا على الخط |
Başkan Yardımcısı tarihin en büyük kampanyasını yapacak. | Open Subtitles | تقول التقارير أن نائبة الرئيس تقود أكبر حملة رئاسة في التاريخ |
Başkan Yardımcısı tarihin en büyük kampanyasını yapacak. | Open Subtitles | تقول التقارير أن نائبة الرئيس تقود أكبر حملة رئاسة في التاريخ |
Onunla olan ilişkinizi temel alırsak; Başkan Yardımcısı sessiz kalacak mı? | Open Subtitles | بحكم معرفتك بها هل سترحل نائبة الرئيس بهدوء؟ |
Emirler Başkan Yardımcısı olan Caroline Reynolds tarafından veriliyordu. | Open Subtitles | هذه الأوامر اعطيت عن طريق كارولين رينولدز التي كانت نائبة الرئيس. |
Şirketimdeki en genç Başkan Yardımcısı olup ta okulda en yaşlı anne olacak olmam adil mi? | Open Subtitles | هل من العدل ان اكون نائبة الرئيس الاصغر في شركتي سوف اكون الام الاكبر سنا في مرحلة ماقبل المدرسة |
Bundan emin misin? %50 maaş zammıyla, Başkan Yardımcısı olmaktan mı? | Open Subtitles | بشأن كوني نائبة الرئيس وزيادة خمسين بالمائة في الراتب؟ |
Ayrıca annesi gelecek hafta Başkan Yardımcısı olabilir. | Open Subtitles | و كمـا تعلمون والدتها من الممكن ان تصبح نائبة الرئيس الاسبوع القـادم |
- Bak, bunu yaparsan yeniden Başkan yardımcısının müdavim sürüngeni olmanı sağlarım. | Open Subtitles | انظر، إذا أنت قمت بهذا، سأضمن لك العودة عندما ترجع نائبة الرئيس. |
Eğer seni mutlu edecekse Benim başkan yardımcım sen olabilirsin. | Open Subtitles | تستطيعى ان تكونى نائبة الرئيس لو كان هذا سيجعلك سعيدة |
Air Force One'dan arıyorlar. başkan yardımcısıyla konuşmak istiyorlar. | Open Subtitles | إتصال من طائرة الرئيس يطلبون التحدث مع نائبة الرئيس |
Ayrıca başkan yardımcısını sıradan insanlardan ve onların uygunsuz sorularından uzak tutmalıyız. | Open Subtitles | أنتيَجِبُأَنْتتصلبه ونحن نَحتاجُ لإبْقاء نائبة الرئيس بعيداً عن الناسِ العامة وأسئلتهم المحرجة |
Şey, burada olmamın sebebi, yaptıklarınızla başkan yardımcısına söyledikleriniz arasında bir karışıklık olması. | Open Subtitles | حسناً، سبب وجودي هنا هو أنه هناك اختلاف بين ما تعرفان و ما أخبرتما به نائبة الرئيس |
Başkan Vekili olacaksın madem, o şekilde davran. | Open Subtitles | إن كنتِ ستصبحين نائبة الرئيس فتصرفي كواحدة |
Sayin Baskan Yardimcim, bircok kisi rekor duzeyde kar elde etmelerine ragmen yakit sektorundeki vergi indiriminin mantigini sorguluyor. | Open Subtitles | سيادة نائبة الرئيس الكثيرون يتساءلون عن الحكمة من تخفيف الضرائب في صناعة الزيت |
İki! başkan yardımcılığı için de hemşiresini tutmuş. | Open Subtitles | كما ترون وظف ممرضة لتكون نائبة الرئيس أيضاً |
Amir Yardımcısı Brenda Johnson. İçecek istemişsin. | Open Subtitles | أنا نائبة الرئيس بريندا، هل تريد أن تشرب شيء؟ |
Kuzey Amerika'daki her şeyin başkan yardımcısıyım ben. | Open Subtitles | أنا نائبة الرئيس فى كل شئ في أمريكا الشمالية |