Efendim, aramayı Başkan Yardımcısı yaptı ancak planın kendisine ait olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | نائبُ الرئيس أجرى ذاك الاتّصال، لكنّني أستصعبُ تصديقَ أنّه دبّرَ أمرَ الطائرة. |
Başkan Yardımcısı sizinle tanışmak istiyor. Size çok minnettar. | Open Subtitles | يُويدُ نائبُ الرئيس كثيراً لمُقَابَلَتك. |
Efendim, Başkan Yardımcısı muayene odasında değil. | Open Subtitles | سيّدي، نائبُ الرئيس غيرُ موجودٍ في غرفة فحص الطبيب. |
Ben Birleşik Devletleri'n Başkan Yardımcısı'yım ve öyle de kalacağım. | Open Subtitles | أنا نائبُ رئيسِ الولاياتِ المتّحدة و هكذا سيبقى الوضع |
Amerika Birleşik Devletlerinin Başkan Yardımcısıyım sizi küçük g.tverenler! | Open Subtitles | أَنا نائبُ رئيس الولايات المتّحدةِ، انت غبي لعين |
Geç kaldın. Başkan Yardımcısı her an gelebilir. | Open Subtitles | كنتُ أحاول الإتصال بك، أنت متأخّر، نائبُ الرئيس سيحضر في أيّة لحظة الآن. |
Ama ben Başkan Yardımcısı'nın personel şefiyim. | Open Subtitles | لكن أَنا نائبُ الرئيس رئيس هيئة الأركان. |
Efendim, Başkan Yardımcısı hatta. | Open Subtitles | سيّدي، ينتظرُ نائبُ الرئيس على الخطّ. |
Peki öyleyse, ihtiyaç duyacağın her şey bu çantada ayrıca şerif Yardımcısı Andy'yi de en son çocuk bakımı yöntemleriyle güncelledim. | Open Subtitles | حَسَناً، لذا كُلّ شيء تَحتاجُ في هذه الحقيبةِ، وأنا كَانَ عِنْدي نائبُ أندي رَقّى بآخر رعاية الطفولةِ التقنيات، إذن لو أنَّ تَحتاجُ |
"Ben Birleşik Devletler Başkan Yardımcısı'yım, çabuk o çöreği elinden bırak." demeye başlayacağım. | Open Subtitles | "أَنا نائبُ رئيس الولايات المتّحدةِ. ضِعْ الكاب كيك في الأسفل." ذلك هو عملي الآن؟ |
Müdür Yardımcısı sensin. | Open Subtitles | أنت نائبُ المأمور. |
Müdür Yardımcısı sensin. | Open Subtitles | أنت نائبُ المأمور. |
Frank, bu konuşan Oscar Galvin. Şirketin başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | (فرانك)، هذا (أوسكار جالفين) نائبُ مدير العمليّات |
Ben Başkan Yardımcısı'yım ve öyle de kalmaya devam edecek. | Open Subtitles | -أنا نائبُ الرئيس، و سيبقى الحالُ هكذا . |
Hemen ardından Başkan Yardımcısı Raymond Jarvis Birleşik Devletler Başkanlığı vekaleti için yemin etti. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}(بعدها بقليل، أدّى نائبُ الرئيس (رايموند جارفيس اليمين كرئيسٍ بالنيابة للولايات المتّحدة الأمريكيّة |
Bay Peel, Başkan Yardımcısı sizi görmek istiyor, acilmiş. | Open Subtitles | بل للسيّد (بيل)، نائبُ الرئيس يبحث عنه و يقول أنّ الأمر عاجل -أعتذر على المقاطعة |
Bana olanlardan Başkan Yardımcısı Jarvis sorumludur. | Open Subtitles | نائبُ الرئيس (جارفيس) مسئولٌ عمّا حدث لي |
Başkan Yardımcısı orada mı? | Open Subtitles | أ نائبُ الرئيس هناك ؟ |
Başkan Yardımcısı Jarvis bu komplonun bir parçası mı? | Open Subtitles | نائبُ الرئيس (جارفيس) جزءٌ من المؤامرة؟ |
Ben Başkan Yardımcısıyım. | Open Subtitles | أَنا نائبُ الرئيس. |