| Beni cesaretlendirmenize gerek yok. Bence cennet beyaz bir gece kulübü. | Open Subtitles | لست بحاجة إلى أي تشجيع, فكرتي للجنة هي نادي ليلي أبيض |
| Yeni bir gece kulübü ve tüm kadınlar dans zeminin ortasındaki bir cam odadalar ve tüm erkekler onları izleyip besliyor. | Open Subtitles | إنه نادي ليلي جديد ، و كل النساء داخل غرف زجاج في منتصف حلبة الرقص و كل الرجال يشاهدونهم و يطعمونهم |
| 1950'lerde New York'taki bir gece kulübünde yaşamların ve aşkların kesişmesini anlatıyor. | Open Subtitles | انها قصة عن الحياة والاحباب في نادي ليلي في نيوريورك في الـخمسينات |
| Hayır, üzerinde çalıştığım bir konudan dolayı gece kulübüne gideceğiz. | Open Subtitles | سآخذها إلى نادي ليلي الليلة إنها قضية للعمل |
| LA'ın en ateşli gece kulübünün önündeyim , Media Zone, | Open Subtitles | أنا خارج أفضل نادي ليلي في "لوس أنجلوس" ، " ميديا زون ". |
| Kardeşin bir gece kulübü sahibi, ama o da bir hükümet ajanı olarak ayışığı? | Open Subtitles | شقيقتك تملك نادي ليلي لكنها تعمل عميلة للسلطات ؟ |
| Ayrıca bir havuz bar, beş uluslararası restoran, spa spor salonu, gece kulübü ve tabii ki plaj ve plaj kulüpleri de. | Open Subtitles | وهناك أيضاً حوض سباحة, وخمسة مطاعم عالمية منتجع مركز صحي, نادي ليلي و بالتأكيد شاطئ و نادي الشاطئ |
| Ailem binayı 1940'larda almış sorunuzun cevabı ise hayır, gece kulübü yok. | Open Subtitles | حسناً عائلتي اشترت هذه البناية في الاربعينات ولاجيب سؤالك.كلا لا يوجد نادي ليلي في البناية |
| Üvey babam Max, gelenek haline gelmiş iş kıyafetlerinden kaçınan başarılı bir gece kulübü sahibi. | Open Subtitles | زوج أمي ماكس رجلُ ناجح حيث يمتلك نادي ليلي ويكره إرتداء الملابس التقليدية |
| Hiçbir yere. Fiyakalı bir gece kulübü işte. | Open Subtitles | ليس مكانًا معروفًا، بل هو نادي ليلي فاخرٍ حديث. |
| Burası bütün yıl boyunca açılan en iyi gece kulübü. | Open Subtitles | افضل نادي ليلي مفتوح طوال السنة , كل قاعدة بياناتي نهضت |
| 1999 yılında, Londra'da bir gece kulübünde arkadaşlarını ararken çantasını bulamıyor | TED | في 1999، كانت في نادي ليلي في لندن، تنتظر صديقاتها، متسائلة أين حقيبة يدها. |
| Bir gece kulübünde bulunmam bile yasaya aykırı. | Open Subtitles | حسنا إنه غير مسموح بالنسبة لي،، حتى التواجد في نادي ليلي |
| Bir keresinde gece kulübünde seksi bir tavşan gören bir kurdun olduğu bir çizgi film izlemiştim kurdun ağzının suyu akmıştı. | Open Subtitles | شاهدت ذات مرة كارتون شاهد فيه ذئب أرنبة مثيرة في نادي ليلي وطلع لسانه من فمه على شكل درجات سلم |
| Hayır, gece kulübüne gitmeliyim. Bir olayla ilgili. Hoş bir yer. | Open Subtitles | علي أن أذهب إلى نادي ليلي الليلة من أجل عملي |
| İlkin Broadway'e, oradan da ünlü bir gece kulübüne giderler... | Open Subtitles | ذهبوا لمسرح برودواي ، ثم نادي ليلي معروف |
| Üstünde bir gece kulübünün adı var. | Open Subtitles | يقول هنا أنه من نادي ليلي |
| Ama şimdi reşit olmayan oğlumu bir kulübe götürdüğünü öğrendim. | Open Subtitles | لكني إكتشفت الآن, أنه أخذ إبني القاصر إلى نادي ليلي, |
| gece klübüne dönüştürmeyi hiç düşündün mü? | Open Subtitles | الا تفكر أن تجعله نادي ليلي ؟ |
| Ermeniler ve keş insanların bulunduğu bir kulübün sahibiyim. | Open Subtitles | أنا املك نادي ليلي من اجل الكوكايين و الأرمانيين. |
| Marquee. Yanlış. Cumartesi günü asla bir kulüpte görülmemelisiniz. | Open Subtitles | خطأ، يجب أن لا تكونوا في نادي ليلي ليلة السبت |
| Küçüklere alkol servis eden bir gece kulübünü bildirmek istiyorum. - Sevdim. - Bu- | Open Subtitles | أود الإبلاغ عن نادي ليلي يقدم الخمور للقاصرين الفائز هو |
| Bir gece klübünde çalışacağım. Nerde? | Open Subtitles | سَأَعْملُ في نادي ليلي. |