"ناشر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yayıncı
• yayımcı
• yayınevi
• yayıncısı
• yayımcısı
• yayıncıyla
• editör
• Nasher
• editörü
• yayımcıya
• yayıncının
• bahisçisin
• yayıncılar
• yayımcıyla
• yayıncısına

İşte bu yüzden buradayım. Yeni bir yayıncı bulmasına yardım edeceğim.
لذلك جئت، لمساعدته في إيجاد ناشر جديد، سأفعل أي شيء له

düşündüm de, belki Emma için yeni bir yayıncı bulmalıyız.
و كنت أتسائل إذا كنا نستطع إيجاد ناشر جديد لإيما

Büyük bir yayımcı modellerimi kitaplaştırmak istiyor, beni yemeğe davet ediyor.
ناشر كبير . يريد صنع كتاب عن اعمالي يدعوني إلى عشاء

Eğer bu kitap normal bir yayınevi tarafından basılsaydı, en azından 122 dolar edecekti.
إذا كان هذا الكتاب قد نُشر بواسطة ناشر عادي، فأنه سيكلف على الأقل 122 دولاراً.

yayıncısı onu Peru'ya son İnka'ların gizemini çözmesi için göndermişti.
عن سابقتها لبيرو التي أرسلها ناشر كتبها لها لكشف الغموض عن إمبراطورية الانكا المفقودة

İşsiz yazarlar, yayımcısı olmayan bestekârlar, hâlâ kast ajansındaki adamlara inanacak kadar genç olan aktrisler.
كتاب بدون عمل مؤلفون موسيقيون بدون ناشر ممثلات صغيرات السن لدرجة أنهم لا زالوا يصدقون كلام الرجال في مكتب إختيار الممثلين.

Mahkemeden hemen sonra bir yayıncıyla anlaşmanı sağlayacağım.
سأرتّب لك لقاء مع ناشر مباشرةً بعد المحاكمة

Şimdiyse, eskilerden bir yayıncı senin cümlelerini okumuş ve onlara aşık olmuş.
وفي هذه اللحظات، هناك ناشر قديم مُحاصر يقرا كلامتك ويقع في حبها

Buna kesinlikle arkadaş sürüsüyle beraber yayıncı yayıncı dolaşması dahil değildi.
والتي تتضمن عدم التنقل من ناشر الى ناشر مع مجموعة من الاصدقاء

Neden şu lanet kitabınızı bitirip, bir yayıncı bulmaya çalışmıyorsunuz?
لماذا لم تنه كتابك وتحاول إيجاد ناشر ينشره؟

İşte bu yüzden Seattle'daki en iyi yayıncı sensin Sam.
لهذا يا سام أنت أفضل ناشر في سياتل.

Seni söz yazarı olarak işe alacak bir yayımcı buldum.
لقد وجدت لك ناشر يود التوقيع معك ككاتب للأغاني

Bu bir kitap değil. yayımcı tarafından basılıncaya kadar bir kitap değil.
إنه ليس كتاب في الواقع حتى يقوم ناشر بنشره

Kendimi tanıttım ve onun bir yayımcı olduğunu öğrendim.
فقدمت نفسي، وبعدها علمت أنه ناشر.

Kitabımızı Houghton Mifflin'den alıp, başka bir yayınevi bulacağız.
سنسحب الكتاب من دار ــ هوفتن مفلين ــ و نبحث عن ناشر آخر

Profilimi yayınevi için mi yazıyorsun yoksa biyografi için mi?
هل تكتبين لمحة عن حياتي لأجل ناشر ما أم فقط كسيرة ذاتية؟

Adweek'in yayıncısı onun için tüm zamanların en iyi reklamıydı dedi.
فأن ناشر صحيفة "أدويك" أطلق عليها أفضل إعلان تجاري على الإطلاق.

Yüzyıl'ın en bol ürün veren yayımcısı.
أكبر ناشر مثمر للقرن العشرين

Ama bir yayıncıyla sözleşme yaptım. Evet.
لكن لدي عقدة مع ناشر

Barcelona'ya gidip, onu yayınlatabilmemiz için bir editör arayacağım.
سأذهب لبرشلونة و أبحث عن ناشر , لكي ينشره

Ciks çocuk, dün Bayan Nasher'in sınıfında beni uzaklaştırmadan kurtarmaya çalıştı.
لقد قام بمحاولة إنقاذي من الإحتجاز في صف الآنسة (ناشر) بالأمس

Başkanlık eski bir dost basının seçkin bir üyesi "Shinbone Star"ın kurucusu, sahibi ve editörü Bay Dutton Peabody'yi takdim eder.
الرئيس له صديق قديم هذا العضو المميز من السلطة الرابعة ... مؤسس، مالك، ناشر ورئيس تحرير من "شانبون ستار" ...

Eğer bu kitapta editörüm olmana izin vermezlerse başka bir yayımcıya giderim.
إن لم يعيّنوك محررة لي في هذا، لذهبت إلى ناشر آخر بهذه البساطة

Bir yazar için yayıncının atlayıp uçağa gelmesi alışılmadık biliyorum.
أعرف أنه من غير المعتاد أن يقفز ناشر في طائرة ويطير عبر المدينة لرؤية كاتبة

Thomas sen bir bahisçisin, hırsızsın, dövüşçüsün, aptal değilsin.
توماس ) أنت ناشر, و سارق , و رجل مناضل ) و لست أحمق

Şehirdeki tüm yayıncılar sizde çalışmak için can atıyordur.
اي ناشر في المدينة.. سوف يود بتسويقك

Onunla uzun yıllar hiç konuşmadım ta ki geçen yıl, ona yürekten seslenen, ...o İngiliz yayımcıyla tanışana kadar.
لم اتحدث اليه لعده سنوات حتى العام الماضى , عندما قابل ناشر بريطانى والذى خاطب فيه وجدانه

Ama kontrolsüz bir şekilde yayılan dedikoduları duyarsam tüm teknoloji yayıncısına ve yeryüzündeki her blogçuya göndereceğim.
لكن اذا سمعت شئ من هذه الاشاعات تنتشر, سأرسله إلى كل ناشر تقنى ومدون على وجه الارض, أتفهم؟