Yeni evim, Şanghay, hızlı bir şekilde gökdelen şehrine dönüşüyordu. | TED | شنغاي، منزلي الجديد، كانت تتحول بسرعة إلى مدينة ناطحة سحاب. |
1956'da Mimar Frank Lloyd Wright 1,6 km yüksekliğinde bir gökdelen önerdi. | TED | في عام 1956، اقترح المهندس المعماري فرانك لويد رايت ناطحة سحاب يبلغ طولها ميلًا. |
Son altı ay içinde, Birleşik Arap Emirliklerinde 300' den fazla gökdelen inşaatı ya durduruldu ya da iptal edildi. | TED | وفي الست أشهر الماضية، أكثر من 300 ناطحة سحاب في الإمارات العربية المتحدة تم تأجيلها أو إلغاؤها. |
Oysa, günün birinde, o soğuk işadamı... ..gökdelenin tepesinde... ..penceresini açar, dışarı çıkar... ..ve üç saat orada durup... | Open Subtitles | ولكن في يوم ما ذلك الرجل يكون في ناطحة سحاب يفتح النافذة ويخطو على الحافة |
Orta batının en uzun gökdeleni. | Open Subtitles | إنها اعلى ناطحة سحاب في الغرب الأوسط بعد .. |
Şehrin en güzel gökdeleninin 31 katını çıkarken bindiğim 15 asansörde hiç sorun yaşamazdım. | Open Subtitles | لا يوجد لدي مشكلة مع 15 مصعد من خلال 31 طابق في أجمل ناطحة سحاب بالمدينة |
Bu New York'ta inşa edilen son gökdelen olacak. | Open Subtitles | سوف تكون هذة أخر ناطحة سحاب تبى فى نيويورك |
Bu, gökdelen çizemezsin demek değil. Tamam. | Open Subtitles | ذلك لا يعني بأنك لا تستطيعين أن تصممي ناطحة سحاب |
4 Mayıs 1988'de, Los Angeles'taki 62 katlı bir gökdelen 3 saat boyunca yandı ve yangın 4 kata sıçradı. | Open Subtitles | فى 4 مايو 1988 ناطحة سحاب 62 طابق فى لوس أنجلوس إحترقت لمدة 3 ساعات وإنتشرِت النيران فى أكثر من 4 طوابق |
Uzaysal bir parazite ulaşmak için bir gökdelen mi inşa ettiniz? | Open Subtitles | بنيتم ناطحة سحاب لتصلوا إلى خلل زمكاني فحسب ؟ |
Nereye dönsen gökdelen veya dağ. | Open Subtitles | كل مكان تذهبين إليه تشاهدين ناطحة سحاب أو جبل |
Onlar hala belli tatları ve Kuzeybatı'nın hikayesini koruyabilmiş ve modern bir gökdelen istemişlerdi. | Open Subtitles | أرادوا ناطحة سحاب حديثة و تجمع بين طابع و تاريخ الشمال الغربى |
Mesela hangi filme gideceğimiz, neli pizza isteyeceğimiz ya da hayatım boyunca hayalini kurduğum New York'a bir gökdelen tasarlamam konusunda! | Open Subtitles | كالفيلم الذي سنشاهده أو ماذا نريد على البيتزا أو حلم حياتي في بناء ناطحة سحاب في مدينة نيويورك |
Bayan, ben büyük bir gökdelen gibiydim, şimdiyse küçücük el kadar bir şey kaldım. | Open Subtitles | نعم. يا سيدة, كنت كبيراً بحجم ناطحة سحاب, والآن أنا صغير كأني طابع بريد |
Laboratuvar bir gökdelenin 56. katında. | Open Subtitles | مختبرهم يقع في الطابق الخامس والستون في ناطحة سحاب. |
Bir gökdelenin bir ağaç gibi devrilmesi imkansızdır. | Open Subtitles | من غير المحتمل أن نرى سقوط ناطحة سحاب كسقوط شجرة في الغابة. |
gökdelenin en tepesinden Amerikan halkını hala görebilmene şaşırdım. | Open Subtitles | أنا مندهش لا تزال تستطيع رؤية الشعب الأمريكي من كل وسيلة تصل هناك في ناطحة سحاب الخاص بك. |
Babam, Kuzey Hemisphere'daki en uzun gökdeleni ufak bir kira parası ile yaptırmadı. | Open Subtitles | والدي لم يقم ببناء أطول ناطحة سحاب في نصف الكرة الأرضية الشمالي من أجل مال قليل من الأجار |
Yukarı bakıyorum, ve bir bina ötede bugüne kadar ki en muhteşem gökdeleni görüyorum. | Open Subtitles | وأرفع ناظري فيترائى لي حاجز من بعيد يشكّل أكبر ناطحة سحاب رأيتها في حياتي |
Kate, New York gökdeleninin 38. katındaki tuvaletinde diye kalede hapsolmuş prenses olacağı anlamına gelmez değil mi? | Open Subtitles | لمجرد ، لان (كيت) في حَمام في الدور الـ 38 من ناطحة سحاب في (نيويورك) هذا لا يعني أنها أميرة محاصرة في برج أليس صحيحاً؟ |
Mesela, bir gökdelenden aşağı Paris'e bakarken | Open Subtitles | على سبيل المثال ,حينما نظرت إلى باريس من على قمة ناطحة سحاب |