Vücudunu okşamayı çok sevdim, çok pürüzsüz. | Open Subtitles | أحب تمسيد بشرتك إنها ناعمة جداً |
Avuç içlerin çok pürüzsüz. | Open Subtitles | راحة يدك ناعمة جداً.. |
Toprak Çok yumuşak -- o kadar yumuşak ki kökler kolayca, hızlıca içine girebiliyor. | TED | التربة ناعمة جداً ناعمة جداً، بحيث أن الجذور تستطيع اختراقها بسهولة، وبسرعة. |
Normalde patates parçaları Çok yumuşak olur. Hayır, hayır. | Open Subtitles | أنا أسف ,عادة رقائق البطاطا تكون ناعمة جداً |
Müşiş bir tenin var. ıpek kadar yumuşak. | Open Subtitles | انا احب ملمس بشرتك ناعمة جداً, مثل المخمل |
Kanepende uyuyakaldım sadece bir kere, o kadar yumuşaktı ki. | Open Subtitles | لقد نمت على اريكتكِ فقط مرة ، لانها ناعمة جداً |
O kadar yumuşaktı ki. | Open Subtitles | والتي كانت ناعمة جداً |
Ama o çok pürüzsüz. | Open Subtitles | إنها ناعمة جداً |
çok pürüzsüz, | Open Subtitles | ناعمة جداً |
Çok güzel gülüşü vardı, ve Çok yumuşak elleri. | Open Subtitles | كانت لديها تلك البسمة الرائعة و كانت ليها يد ناعمة جداً |
Çok yumuşak. Bahse varım pahalıdır, değil mi? | Open Subtitles | إنها ناعمة جداً لابدّ أنها كلّفتكِ الكثير، صحيح؟ |
Pop için çok sert, rock için Çok yumuşak. | Open Subtitles | إنها حادة جداً على البوب, ناعمة جداً على الروك. |
Rüyadayım sanıyordum ve sonra sen olduğunu anladım, ne diyeceğimi bilemedim ve sen o kadar yumuşak ve sıcaktın ki... | Open Subtitles | وعندما ادركت انه انتي لم اعرف ماأقول وانتي ناعمة جداً ودافئة و |
Cildin o kadar yumuşak ki dondurma gibi resmen. | Open Subtitles | بشرتك ناعمة جداً انها مثل ايس كريم ناعم جداً |
Ne kadar yumuşak. | Open Subtitles | إنها ناعمة جداً وترتعش |