Sonuç belli oluncaya kadar, birlikte son yemeğimizi yiyelim. | Open Subtitles | دعونا ناكل وحين يصدر الحكم حتما سنعرف هذا العشاء سيكون اخر عشاء لنا جميعا مع بعضنا |
Onu mutlu edelim. Evet. Ve elmalı turta yiyelim. | Open Subtitles | سيتشوقون لاتمامها يوم الاحد وسوف ناكل كعكة التفاح |
Knuckle Beach'te mavi giyemezsin ki bu zor çünkü kotlar her şeyle iyi gider. | Open Subtitles | لا يمكنك ارتداء الأزرق (في شاطئ (ناكل وذلك أمر صعب لأن الجينز يتلاءم مع كل شيء |
Fakat bence sadece yetiştirdiğimizin yarısını yemeliyiz ve geri kalanını korumalıyız. | Open Subtitles | ولكن أعتقد اننا يجب ان ناكل نصف ما نحصده ومن ثم نحافظ على البقية . |
Lanet oyununuza kanmayıp, zehirli yemeklerinizi yemedik diye mi? | Open Subtitles | خدعتكم , ولم ناكل طعامكم المسموم |
Ve eğer etini yemezsek ya da kanını içmezsek... sonsuz hayata ulaşamayacağımızı. | Open Subtitles | و اذا لم ناكل من لحمه و نشرب دمه ان نحصل علي حياة ابدية |
Charlie, bu akşam Yemek yerken ve ailelerimiz hakkında konuşurken ve neler yaptığımızdan, hissettiklerimizden, iki sıradan insan gibiydik. | Open Subtitles | تشارلى عندما كنا ناكل الليلة و نتحدث عن أهلنا و ما فعلناه و ما نشعر به كنا مثل شخصيين عاديين |
Bende yemiyorsak sende yiyoruz. | Open Subtitles | نحن دائما ناكل في بيتك ولا ناكل بشقتي |
Robbie ve ben fıstık ezmeli sandviç yiyeceğiz. | Open Subtitles | انا و روبي بامكاننا ان ناكل زبدة الفول السوداني |
Bir avuç şirketin ne yediğimizi ve yemeğimizi nasıl pişirdiğimizi nasıl da değiştirdiğinden hiç haberim yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة قبل اليوم ان شركات ضخمة غيرت ما ناكل وطريقة تحضيرنا للاكلنا |
Hadi, ikinizde iceri gecin. Öğle yemeği yiyelim. | Open Subtitles | حسنا, تعالوا انتما بالداخل دعونا ناكل بعض الغداء |
Hadi tavuk-gözleme yiyelim. | Open Subtitles | دعنا ناكل الدجاجه والبسكويت الوفل. |
Amin. Hadi yiyelim. | Open Subtitles | امين دعونا ناكل |
Evet, biliyorum. Haydi, yiyelim. | Open Subtitles | نعم أعلم، دعنا ناكل فقط |
Pekala evlat. Gidip bir şeyler yiyelim. | Open Subtitles | حسنا بني، تعال ناكل شيئا |
- Pekala, bu "haydi yiyelim"in Fransızcası. | Open Subtitles | - حسنا هذه بالفرنسية "دعنا ناكل" |
Jack, hiç Knuckle Beach'e gittin mi? | Open Subtitles | جاك)، هل سبق وزرت شاطئ (ناكل)؟ ) |
Knuckle Beach'ten geliyorlar. | Open Subtitles | ،(هؤلاء الأطفال من شاطئ (ناكل |
Gerçekten bir şeyler yemeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن ناكل شيئا |
- Yemek... Yemek yemeliyiz, baba. | Open Subtitles | نريد نريد ان ناكل يا بوب |
Evet, bugün bir şey yemedik. | Open Subtitles | اجل , لم ناكل اليوم |
- Eğer yemezsek ölürüz. - Eğer ölürseniz ortalığı ben temizlerim. | Open Subtitles | إذا لم ناكل سوف نموت إذا متم سأنظف الفوضى |
- Bence düşmanla aynı masada Yemek yemek çok onur kırıcı. | Open Subtitles | اعتقد انه كان من المخزى ان ناكل مع الاعداء |
- Niçin burrito yiyoruz? - Kendi suyunu kendin al. | Open Subtitles | لماذا ناكل البيروتس هاهو مائك الخاص |
Benimle beraber bu komik balkabağına hayran kalıp sonra da birbirimize balkabağım diyerek yiyeceğiz. | Open Subtitles | أنت سَتَحترمُ هذا القرعة المضحكة مَعي ثم بعد ذلك سنحاول ان ناكل هذه القرعة سويا معا |
Janice, saat kaçta Yemek yediğimizi biliyorsun. | Open Subtitles | جانيس انتي تدرين متى حنا ناكل |
Oturmuş Abydos mutfağına yiyorduk. | Open Subtitles | كنا جالسين ناكل طعام أبيدوني، في ابيدوس |