| Vadideki Van Nuys adında bir mobilya dükkanın sahibinin adı ve telefonuna ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا بحاجه الى اسم و عدد ملاك مخزن اثاث بالوادى ، فان نايز بلديو للأثاث |
| Bana Van Nuys'taki kiralık bir apartmanda güzel görünecek bir şey lazım. | Open Subtitles | اريد شيء يبدو جيداً فى شقة ايجار فى فان نايز |
| Van Nuys California'dan, sorunuz nedir? | Open Subtitles | فان نايز ،كاليفورنيا هل لديك سؤال؟ |
| Van Nuys'da bir Peru restoranı var, bilirsin hep gitmek istiyorum. | Open Subtitles | هناك مطعم " بيروفي " في " نايز " كنت أتردد عليه |
| ABD Hava Kuvvetleri'nin, faal durumda bulunan sadece birkaç A3'ü var ve onlar California, Van Nuys bölgesindeki, Hughes Uçak, yaygın bilinen ismiyle Raytheon'da muhafaza edilmektedir. | Open Subtitles | القوات الجوية الأمريكية لديها القليل من الـ أيه 3 قيد العمل وهم مخزونون فى فان نايز بكاليفورنيا فى قاعدة طائرات هيوز والتى تعرف الآن برايثيون |
| 6:30 'ta Van Nuys'da. Güle güle Ari. | Open Subtitles | السادسة والنصف في (فان نايز) إلى اللقاء يا (آري) |
| Tamam. Baba Van Nuys'a taşınabilir miyiz? | Open Subtitles | -أبي، هلا ننتقل إلى فان "نايز " |
| Van Nuys'daki marketten alınmış. | Open Subtitles | تمّ أخذها من سوق الغذاء "في "فان نايز |
| Van Nuys'tan saat 7'de kalkan özel bir Gulfstream uçağım var. | Open Subtitles | لدي (غولفستريم) ستقلع من (فان نايز) في السابعة |
| Drama'yı ara ve benimle 40 dakika sonra Van Nuys havaalanında buluşun. | Open Subtitles | اتصل به ووافيني في مطار (فان نايز) خلال 40 دقيقة |
| Henry, Betty, bu da Bayan Van Nuys. - Bethany. | Open Subtitles | هنري، بيتس، هذه فان نايز |
| Bethany Van Nuys... | Open Subtitles | بيثاني فان نايز.. |
| Kimse Van Nuys'ta kal demedi. | Open Subtitles | (لم يقل أحد بأن تبقي في (فان نايز |
| Niye onu "Vanessa tüm Van Nuys'ı yapıyor" isimli bir video izlerken yakaladığımı açıklayabilir misin? | Open Subtitles | هلا تفسر لي لماذا كشفته يشاهد فيلماً رقمياً يدعى... (فانيسا) تمتع مدينة "فان نايز" |
| Bu akşam, Van Nuys Havaalanı'nda. Mesaj atarım. | Open Subtitles | مطار (فان نايز) الليلة سأبعث لك رسالة |
| Özel jet pisti, Van Nuys. | Open Subtitles | في مطار خاص في "فان نايز". |
| Şu anlık böyle. Van Nuys burası. | Open Subtitles | هذا مجرد الآن، هذا (فان نايز). |
| L.A.'a ilk geldiğimde Büro beni Van Nuys'a postaladıydı. | Open Subtitles | أتعلم، عندما وصلت إلى (لوس أنجلس) أول مرة، وضعتني المباحث الفيدرالية في (فان نايز)... |
| Bethany van Nuys. | Open Subtitles | (بيثاني فان نايز)؟ |
| 90 dakika içinde Van Nuys'ta olun. | Open Subtitles | (فان نايز) في 90 دقيقة |