Sizin dediğiniz fotoğraflardan bizde var, hepimiz gülümsüyoruz ama bunu başka birinin demesiyle yaptığımız için hepsi sahte. | Open Subtitles | تلك التي تتحدثين عنها ، ولكن وكنا جميعناً نضحك بها لأن شخص ما قال لنا أن نبتسم لذا هذه الإبتسامات مزيفة |
İlk günümüz olduğu hemen anlaşılıyor. gülümsüyoruz. | Open Subtitles | من الواضح أنه كان يومنا الأول كنا نبتسم |
Sen sadece gülümseyip, kötü bir şey olmamış gibi yolumuza devam etmemiz gerektiğini söylüyorsun ama ben bunu yapamam. | Open Subtitles | أنتَ تريدنا أن نبتسم و نتجاوز هذا الأمر و أنا لا استطيع عمل ذلك |
Yanından gülüp kahkaha atarak geçip sanki harika bir yere gidiyormuş gibi yapalım. İçi içini yesin. | Open Subtitles | نقهقه و نبتسم و كأننا في طريقنا لمكان جميل |
Gülümse ve dayan. | Open Subtitles | نبتسم و نكشر .. اهل هذا من اجل المستعمره ؟ |
Aslında komşuyuz, bilirsin, biz birbirimize kibarca gülümseriz, ama... gerçekte onunla konuşup konuşamayacağımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أعني نحن جيران كما تعلم ، نحن نحن نبتسم لبعضنا بأدب لكن لا أعلم إن كاني بإمكاني فتح محادثة معها |
Burada ayakta bekleyip gülüp kafa sallayacağız, ve böyle yapıp güleceğiz. | Open Subtitles | سوف نقف هنا نبتسم ونهزّ رؤوسنا ونقوم بهذا، ونضحك |
Şimdi içeri gidip gülümseyelim, onaylayalım ve bebeğimizi alalım. | Open Subtitles | و نبتسم و نهز رأسنا و نحصل على طفل |
Gülümseyerek birbirimize bakıyorduk ve birini bekliyorduk. | Open Subtitles | نتبادل النظرات و نبتسم بينما ننتظر حضور شخص ما |
Sıfırla bir arası. gülümsüyoruz çünkü. | Open Subtitles | اشبه بصفر لأنني أبتسم, نحن نبتسم |
Birbirimize hafifçe gülümsüyoruz. | Open Subtitles | نبتسم بشكل مؤقت لأحدنا الآخر. |
Aptallar gibi gülümsüyoruz. | Open Subtitles | نبتسم مثل الدمى |
Bu yıl hepimiz gülümsüyoruz. | Open Subtitles | هذا العام , كلنا جميعا نبتسم |
Bir ay kadar birbirimize gülümseyip selamlaştık. | Open Subtitles | كنا نبتسم و نوميء لبعض ،لحوالى شهر |
Hadi gülümseyip sevinin biraz. | Open Subtitles | دعونا نبتسم ونبتهج يا رفاق |
Acıya gülüp geçerek kırık parmak ve bükük bileklerle uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نستطيع التنافس بالرغم من أصابعنا المكسورة و من كواحلنا الملتوية نبتسم و نحن نعاني من الألم |
Hadi biraz Gülümse. Hadi. | Open Subtitles | هيا ،دعنا نبتسم الآن هيا |
-Gülümse hadi Gülümse | Open Subtitles | نبتسم! أتريدين ابتسامة؟ |
Örnek olarak. mutlu olduğumuzda gülümseriz, fakat kendimizi bir kalemi şu şekilde dişlerimizin arasında tutarak gülümsemeye zorlarsak bu bizi mutlu hissettirir. | TED | فمثلا نحن نبتسم عندما نشعر بالسعادة، لكننا أيضا عندما نجبر على أن نبتسم عندما نمسك بالقلم بأسنانا هكذا ، هذا يجعلنا نشعر بالسعادة. |
Birçok farklı sebepten gülümseriz. | Open Subtitles | إننا نبتسم لأسباب كثيرة مختلفة |
Sen kafa sallayacaksın ve komikmiş gibi güleceğiz. | Open Subtitles | وبعدها كلانا نبتسم لشيء ما والذي هو ليس مضحك |
Hepimiz gülümseyelim. | Open Subtitles | نحن دائما نبتسم |
Gülümseyerek bana doğru yürüyen bir sabah vedasıydı. | Open Subtitles | و الذى مثل وداع يقترب ببطأ من بعيد ... بينما نبتسم |