Gerçek dünyada daha tekdüze, banal versiyonu olan bir şey arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن شيء ما النسخة المعدلة الأكثر ابتذالاً منها في العالم الحقيقي |
Şimdi, biz yeşil bir şey arıyoruz onu boğmak için kullanılmış olabilecek, değil mi ? | Open Subtitles | الآن، ونحن نبحث عن شيء أخضر قد قد استخدمت لخنق له، أليس كذلك؟ |
İmza dediğimiz bir şey arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن شيء نطلق عليه التوقيع شيء مشترّك بين جميع الضحايا |
O yüzden göze çarpan, rengârenk bir şey arıyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن نبحث عن شيء جريء بالكثير من الألوان |
Karım ve ben balayımızı geçirecek uygun bir yer arıyoruz. | Open Subtitles | تري انا وزوجتي كنا نبحث عن شيء مثالي لنمضي فيه شهر العسل |
Yani bu dört kişinin ortak dokunduğu bir şey arıyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن نبحث عن شيء ما شيء مشترك لمسه هؤلاء الأربعة |
Evet, başka bir şey arıyoruz. Bir hindistan cevizi... İkiye bölünmüş... | Open Subtitles | نبحث عن شيء آخر إنّها جوزة هند مقسومة نصفَين |
yani 45 cm. boyunda bir kilo ağırlığında bir şey arıyoruz, vücut sıcaklığı da 40 derece. | Open Subtitles | إذاً نحن نبحث عن شيء بطول 18 إنش ووزن 2 باوند ودرجة حرارة جسمه 105 درجات مئوية |
O zaman benzeri olmayan bir şey arıyoruz. | Open Subtitles | إذاً نحن نبحث عن شيء فريد جداً |
- Biz daha değişik bir şey arıyoruz. - Harika. Sizi ararız. | Open Subtitles | نحن نبحث عن شيء مختلف - عظيم، سنكون على اتصال - |
Sanırım biraz daha büyük bir şey arıyoruz. | Open Subtitles | أعتقد بأننا نبحث عن شيء أكبر بقليل |
bir şey arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن شيء ما |
Sadece farklı bir şey arıyoruz işte. | Open Subtitles | ولكننا كنا نبحث عن شيء مختلف |
Çok önemli bir şey arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن شيء مهم للغاية |
bir şey arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن شيء. |
Sıra dışı bir şey arıyoruz da. | Open Subtitles | ! نبحث عن شيء إستثنائي |
Ralph'la birlikte bu özelliklere uygun bir yer arıyoruz şu anda. | Open Subtitles | (رالف) و أنا نبحث عن شيء ما يطابق تلك المواصفات الآن |