Hayır. Artık birlikte bir şey yapmıyor olmadığımız gerçeği yüzünden tartışıyoruz. | Open Subtitles | كلاّ، بل نتجادل بشأن حقيقة أنّنا لم نعد نفعل شيئاً معاً |
Bazen tartışıyoruz çünkü evliliğime bir türlü son veremiyorum. | Open Subtitles | في بعض الأحيان نتجادل لأني لا أستطيع إيقاف زواجي |
Biz birkaç yılda bir karşılıklı tartışıyor, anlaşamıyor, kavga ediyor ve nihayetinde 200 yıllık planımızı ortaya çıkarıyoruz. | TED | فنحن نجلس كل بضع سنوات نتجادل و نختلف في الآراء و نتشاجر لنتوصل أخيرا إلى خطة الـ 200 سنة الخاصة بنا |
Onunla gerçekten arkadaşça yazışmaya başladım. Seninle o kadar çok tartışıyorduk ki. O beni, çok iyi tanıyordu. | Open Subtitles | لقد بدأت أكتب له كصديقة فحسب كنّا نتجادل كثيراً ، وكان يعرفني جيّداً |
Tek yaptığımız durmadan tartışmak ve bu işimi etkilemeye başlıyor. | Open Subtitles | نحن نتجادل بلا توقف لقد بدأ الأمر يؤثر على عملي |
tüm saygımla buraya tartışmaya gelmedim artık yapmayacağım bundan sonra başka birşeyler ayarlamanız gerekecek | Open Subtitles | مع كامل إحترامي أنا لم آت لكي نتجادل لن أفعلها لذلك تدبر الأمر كيف تشاء |
Evet ve her zamanki gibi 6:00'dan beri tartışıyoruz. | Open Subtitles | 00 أجل وكما هي العادة، نتجادل منذ الـ6: 00 |
2 aydır tartışıyoruz! Bu saçmalıktan bıktım! | Open Subtitles | ,لقد كنا نتجادل لأكثر من شهرين أنا تعبت من هذا الهراء |
Daisy ve ben 2700 dolar için tartışıyoruz ki aklıma gelmişken, muhtemelen bu partiniz de o civarlarda bir paraya mal olmuştur. | Open Subtitles | أنظرو .. ديزي و انا نتجادل بخصوص الـ 2700 دولار لكن عندما افكر بالأمر اعتقد انه هو كل الأمر |
Birlikte zaman geçirmiyoruz, mütemadiyen tartışıyoruz ve artık hiç seks yapmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نقضي بعض الوقت معاً، نتجادل باستمرار، ولم نعد نقيم علاقة حميميّة بعد الآن. |
Tam anlamıyla kavga ediyorduk, daha sonra gidip bir şeyler yemeye karar vermiştik. | Open Subtitles | كنّا بالحقيقة نتجادل و نقرر لإحضار شيء ما لأكلة |
"Diğer aile üyelerine nazik olup sözlerini dinlemeliyiz... ve kardeşlerimizle hiçbir zaman kavga etmemeliyiz..." | Open Subtitles | ولطيفون مع باقي أعضاء العائلة ويجب أن لا نتجادل أو نتعارك أبدا مع أخواننا وأخواتنا |
Park yeri yüzünden kavga ediyorduk! | Open Subtitles | لقد فعلتها للمرة الأولى كنا نتجادل بسبب موقف سيارة |
Karım ve ben tartışıyorduk. Onlara ne olduğunu anlatıyorum. | Open Subtitles | كنا نتجادل أنا وزوجتي، إني أخبرهم ما حدث |
Bundan kimin sorumlu olduğuna dair tartışıyorduk. | Open Subtitles | نتجادل حول من منا كان يجب عليه أن يتأكد من وجود والدي ليفي |
Bu tartışmak için çok görkemli birşey. | Open Subtitles | أنا لا أظن أنه من اللطف أن نتجادل في ذلك |
Beyler lütfen bana bu saçma tartışmaya tekrar başlayacağımızı söylemeyin. | Open Subtitles | أيُها السادة، لا تخبروني أننا سوف نتجادل بشأن هذة المهزلة مرة أخرى |
tartışırken bir mesaj geldi ve sonrasında aniden çekip gitti. | Open Subtitles | كنّا ما نزال نتجادل عندما تلقى رسالة نصيّة وهرب فجأة. |
Oraya gitmeye can atardık. Sırf tartışmak için saç tokası üzerine tartışırdık. | Open Subtitles | كنّا نتطلّع إلى الذهاب إلى هُناك كنّا نتجادل على أتفه الأمور. |
Bir değişiklik yapıp, sana bir şeyler borçlu olduklarını düşünürdüm. Bu kadar farklı olman sana ne kazandırdı? Bak, lütfen tartışmayalım. | Open Subtitles | اظن انهم مدينون لك بشيء فى المقابل انظر، دعنا لا نتجادل |
Üniversitedeki bir dersle ilgili bir tartışma yapıyoruz. Bugünün hayalini yıllardır kuruyordum! | Open Subtitles | نحن نتجادل حولة محاضرتنا الجامعية لقد حلمت بهذا اليوم منذ وقت طويل |
Toprak yüzünden tartıştık diye bir kızılderiliyi öldürdüğümü mü sanıyorsun ? | Open Subtitles | أنتم تعتقدون أننى قتلت هنديا فقط لأننا نتجادل بشأن أرض نحن نريد أن يمر هذا بسلام فى المحكمة |
Fon müziği hakkında her zaman çok tartışırız. Ama bu defa şarkıyı seçmek çok kolay oldu. | TED | ودائماً ما نتجادل حول الموسيقى التصويرية لكن في هذه الحالة كان من السهل حقيقية اختيار الموسيقى |
Okulda evrim öğretimini tartışırken aslında ölüm konusunda tartıştığımızı iddia ediyorum. | Open Subtitles | عندما نتجادل حول تدريس التطور في المدارس سأقول أننا نتجادل حول الموت |
Yağmurlu bir gündü. tartışmıştık. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كانت تمطر و قد كنا نتجادل لتونا |
Plüton'dan biraz bile küçük değil, hadi gezegen mi değil mi tartışalım türünden değil. | TED | ليست قضية أن هذا أصغر قليلًا من بلوتو أم لا، دعونا نتجادل حول ما إذا كان بلوتو يشكّل أصلًا كوكبًا أم لا. |