ويكيبيديا

    "نتحدث مع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • konuşmuyoruz
        
    • konuşmalıyız
        
    • ile konuşmak
        
    • konuşalım
        
    • le konuşmamız
        
    • ile konuşuyoruz
        
    • konuşup
        
    • konuşuruz
        
    • konuşmadık
        
    • konuşuyorduk
        
    • konuşsak
        
    • la konuşmamız
        
    Seninle 1 senedir niye konuşmuyoruz? Open Subtitles لمَ لم نتحدث مع بعضنا لعام كامل؟
    Hagrid'le konuşmalıyız. O olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles يجب أن نتحدث مع هاجريد يا رون لا أصدق أنه هو
    Biz falcı ile konuşmak gerekir ve bu durumu çözmek için barışçıl direniş bir yolunu bulmak. Open Subtitles يجب أن نتحدث مع المشعوذ و نجد طريقاً للسلام لحل هذه المسألة
    Bence sabah ilk iş Brendan Harris'le konuşalım. Open Subtitles أرى أننا يجب أن نتحدث مع بريندن هاريس في الصباح
    - Baptiste'le konuşmamız gerek sadece... - Arabanın anahtarlarını ver lütfen. Open Subtitles نريد فقط أن نتحدث مع بابتيست - أعطيني مفاتيح السيارة -
    Eğer bize yeni katıldıysanız, şu an pazar günü yaşanan korkunç trajedi de 36 kişinin bir ayinde liderlerinin emirleri doğrultusunda kendilerini öldürmelerinin ardından hayatta kalmayı başarmış, Ulusal Birlik üyelerinden Sole ile konuşuyoruz Open Subtitles إذا كنت قد انضميت لنا للتوّ، فنحن ..نتحدث مع الناجية الوحيدة من جماعة الكونكرنس بعد فاجعة الأحد التي قام فيها 36 شخصاً
    Neden insanlarla konuşup, Mal 9'un varlığından onları haberdar etmiyoruz? Open Subtitles لماذا لا نتحدث مع الناس ونجعلهم يعرفون أن المادة 9 لها وجود؟
    Başvuran kişilerin aileleriyle daima konuşuruz. Open Subtitles نحن دائماً نتحدث مع عوائل مقدمي الطلبات أتفهم ذلك، لكن هل أخبرتك
    Yaşadığı o son 2 yıl boyunca konuşmadık bile. Open Subtitles لم نتحدث مع بعضنا خلال أخر ثلاثة سنوات من حياته
    İyi, Sen ve Rita kilisedeyken Rocky ve ben Wally ile konuşuyorduk. Open Subtitles انا وروكي كنا نتحدث مع والي عندما كنت مع ريتا في الكنيسة
    Normal olan bu zaten, ikimiz konuşmuyoruz ki. Open Subtitles لأنه من الطبيعي أننا لا نتحدث مع بعض
    - konuşmuyoruz. - Niye? Open Subtitles حسناً, نحن لا نتحدث مع بعضنا - لم لا؟
    Cüneyt'i çocukluğumdan beri tanırım ama artık neredeyse hiç konuşmuyoruz. Open Subtitles كنت أعرف (جناهيد) منذ كنت صغيرا وبالكاد نتحدث مع بعضنا البعض مؤخرا
    Önce annem ve komşularla konuşmalıyız. Open Subtitles انت تعرف ذلك؟ علينا ان نتحدث مع والدتي اولا والجيران
    Köydeki halka konuşmalıyız, bak bakalım biri beni içeri alacak mı. - Bu adam bunun olacağını söyledi. - Evet. Open Subtitles سوف نتحدث مع اهلي قريته لنرى لو يوصلنا احدهم يقول انها هناك اجل
    Sadece Jose ile konuşmak istediğimizi ve güvende olacaklarını, korkacak bir şeyleri olmadığını söyledim. Open Subtitles بأننا نريد فقط أن نتحدث مع خوسييه و أنهم سيكونوا جميعهم بأمان لا داعي لكي يقلقلوا
    ...burada sokaklarda John ve JAne Q Public ile konuşmak için. Open Subtitles هنا في الشارع سوف نتحدث مع جون وجان كيو بابلك عن معنى الحياة
    Yeni meslektaşımızla az konuşalım. Open Subtitles دعنا نتحدث مع صديقنا الجديد رجل المكعبات
    - Baptiste'le konuşmamız gerek sadece... - Arabanın anahtarlarını ver lütfen. Open Subtitles نريد فقط أن نتحدث مع بابتيست - أعطيني مفاتيح السيارة -
    Diğerleriyle hiç iletişimim yok. Hepimiz Jones ile konuşuyoruz. Open Subtitles ليس لديّ إتصال مع الأخرين كلنا نتحدث مع "جونز" فقط
    Dedektif, komşularla konuşup hafta içi nereye gidebileceğini öğrenmeliyiz. Open Subtitles ايها المحقق يجب ان نتحدث مع الجيران و نكتشف الى اين يذهب اين يمكن ان يتواجد خلال ليالي الاسبوع
    Nişanlınla konuşuruz.. Open Subtitles ربما نتحدث مع خطيبك سيود المساعدة أنتِ تعلمين ذلك
    Bir süredir annenle konuşmadık, o yüzden yeniden konuşmanın iyi bir fikir olacağını düşündüm. Open Subtitles نحن لم نتحدث مع والدتك منذ فترة لذا ظننت انها ستكون فكرة جيدة لو فعلنا هذا مجددا
    Mağarada o huysuz profesörle konuşuyorduk sonra ameliyattan çıkıyordum. Open Subtitles كنا في الكهف نتحدث مع هذا البروفيسور البغيض ثم خرجت من غرفة الجراحة لايوجد في عقلي أي شئ آخر
    Biriyle ne zaman konuşsak birine ne zaman baksak veya bakmamayı tercih etsek veri alışverişi gerçekleşiyor, insanlar bunu kullanmayı öğreniyor, hem kendi hayatları hem de bizimki hakkında kararlar veriyorlar. TED ففي كل مرة نتحدث مع شخص ما، أو ننظر إليه، أو نختار ألا ننظر، فإنه يتم تبادل البيانات وإعطاؤها ويستخدمها الناس للمعرفة واتخاذ قرارات تخص حياتهم وحياتنا.
    Dr. Freedman'la konuşmamız lazım. Orada bir hayvanat bahçesi var, dikkatli sür, tamam mı? Open Subtitles يجب ان نتحدث مع الدكتور فريدمان قود بحذر هناك زحمة في الخارج

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد