Olabildiğince hızlı geldim. Biraz yürüyelim. | Open Subtitles | لقد حضرت بسرعة دعنا نتمشي قليلا. |
Şöyle biraz yürüyelim. | Open Subtitles | دعينا نتمشي قليلاً. |
Gel seninle biraz yürüyelim. | Open Subtitles | تعال, دعنا نتمشي. |
Öğle yemeği hazırlamaya gidiyorum. Belki sonrasında yürüyüşe çıkarız | Open Subtitles | سوف أعد الغذاء ثم ربما يمكننا أن نتمشي قليلا |
Sen daha yenisin. Ben değilim. Biraz yürüyüşe çıkalım. | Open Subtitles | أنت جديد في هذا لكنني لست كذلك, دعنا نتمشي |
Gün batıyor sahilde birlikte yürürken kıyıya vurmuş bir şişe görüyorum. | Open Subtitles | الشمس ستغرب ، نتمشي علي البحر أدعي أنني لاحظتُ زجاجة علي الشاطئ |
"Fırtınada yürürken, başını dik tut." | Open Subtitles | عندما نتمشي في العاصفة ارفع رأسك |
Hadi, biraz yürüyelim, ha? | Open Subtitles | هيا , دعينا نتمشي |
yürüyelim mi? | Open Subtitles | ايمكننا ان نتمشي ؟ |
O zaman, biraz yürüyelim. | Open Subtitles | إذن دعينا نتمشي |
yürüyelim mi? | Open Subtitles | هل نتمشي ؟ |
- Biraz yürüyelim mi? | Open Subtitles | هل نتمشي ؟ |
yürüyelim. | Open Subtitles | نتمشي. |
Gel, yürüyelim. | Open Subtitles | دعني نتمشي. |
Gel yürüyelim. | Open Subtitles | دعني نتمشي. |
Baba, Jake'le sahilde yürüyüşe çıkmama ne dersin? | Open Subtitles | ابي, هل من الممكن ان نتمشي على البحر انا وجايك |
Hadi zamanı geri saralım ve bir yürüyüşe çıkalım. | Open Subtitles | لنقم فقط بقلب الساعة نتمشي قليلًا |
Lincoln Park'ında yürüyüşe çıkmıştık. | Open Subtitles | خرجنا نتمشي في منتزه لينكولن |
Gotham'a uçmayı ve ferrarisini park ettiği yere yürürken onunla konuşmayı umuyorum. | Open Subtitles | كنت اتمنى ان اسافر لـ(جاثوم) و اتحدث معه بينما نتمشي إلي حيثما ركن سيارته الـ (تيستاروسا) |