"نثق في" - ترجمة من عربي إلى تركي

• güvenmemiz
• güvenmek
• güvenmeliyiz
• güvenmedik
• güvenemeyiz
• güvendiğimizi

Sonuç olarak, bence içgüdülerimize güvenmemiz gerek.
وفي النهايه اعتقد انه يحب علينا ان نثق في غرائزانا

Başka bir yol daha var ama, önce birbirimize güvenmemiz lazım.
صحيح , اعتقد ان هنالك طريقة اخرى ولكن علينا ان نثق في بعضنا البعض

İki tarafın da ortak bir sınırı olabilir, fakat birbirimize içimizdeki bilgeliği sunmak için birbirimize çok fazla güvenmek zorunda da değiliz.
ربما نتشارك نفس الحدود، لكننا لا نثق في بعض بشكل كافٍ لمشاركة تلك الحكمة الخاصة بكل منا.

güvenmek zorundayız, Don. Tek yolu bu.
لابد ان نثق في دون تلك هي الطريقة الواحدة

Sizden saklayacak hiç bir şeyim yok, ve sizin de benden saklamanız gereken hiç bir şeyiniz yok.Birbirimize güvenmeliyiz.
ليس لدي أي شيء لإخفاء منك، وكان لديك شيء تحتاج إلى إخفاء مني. يمكننا أن نثق في بعضنا البعض.

Bu işte beraberiz, ve birbirimize güvenmeliyiz.
أعني،نحنفي هذاالأمرمعـًا، ويجب أنْ نثق في بعضنا البعض

Birbirimize güvenmedik! Şimdiyse ne yaptığıma bir bak!
نحن لا نثق في بعضنا البعض والآن انظر, ماذا فعلت

Çocuğu ona versek bile parçayı teslim edip etmeyeceği konusunda ona güvenemeyiz.
نحن لا يجب أن نثق في أنه سيعطي لنا تلك القطعه إذا أعطيناه الولد

Hatta, sen ve ben birbirimize güveniyoruz, ben de bu şişeye işiyorum çünkü yapmam lazım, ama aynı zamanda birbirimize güvendiğimizi göstermek ve birbirimize zarar vermek adına hiçbir şey yapmayacağımız için.
في الواقع, أنا وأنت نثق في بعضنا البعض وأنا أتبول في هذه القارورة لأن عليّ التبول لكن أيضًا لأريك أننا نثق ببعضنا البعض

Biz ortağız. Birbirimize güvenmemiz gerekir.
نحن شريكان، ومن المفترض أن نثق في بعضنا البعض

Birbirimize güvenmemiz lazım, tamam mı? Bir yolunu bulacağız.
علينا فقط أن نثق في بعضنا البعض، اتفقنا؟

Yani birsürü kişiye güvenmemiz gerekir.
لذا ينبغي أن نثق في الكثير من الناس.

Birbirimize güvenmemiz gerektiğini söylemiştin!
رجاءً. قلت أننا علينا أن نثق في بعضنا

Az önce, birbirimize güvenmek hakkında ne dedim?
مالذي فقط قلته عن اننا بحاجه الى ان نثق في بعضنا البعض ؟

Konu şu ki, bu işi Oliver'sız devam ettireceksek birbirimize güvenmek zorundayız Felicity.
وهذه النقطة هي، إذا نحن في طريقنا للقيام بذلك دون أوليفر، فيليسيتي، علينا أن نثق في بعضنا البعض.

Tanrı'nın her birimiz için olan planına güvenmeliyiz. Ne hakla buraya gelirsin?
يجب علينا أن نثق في خطة الله لكل واحد منا كيف يمكن لك أن تأتي إلى هنا

Sabırlı olmalı ve Üstad Unduli'ye güvenmeliyiz.
يجب ان نصبر (وأن نثق في المُعلمة، (أندولي

Bingazi'de Eyaletteki kaynağa güvenmedik.
في بنغازي لم نثق في المصدر

Üzgünüm tatlım ama bu insanların hiçbirine güvenemeyiz.
عزيزي، آسفة للغاية ولكن لا يمكننا أن نثق في أيّ منهم

Amy, yeteneğine güvendiğimizi biliyorsun ve senin ne kadar özel olduğunu da biliyoruz ama, senin şairlik kariyerin için parayı karşılayamayız.
( إيمي ) ، تعلمين أننا نثق في موهبتك ونعلم كم أنتِ مميزة لكننا لا نستطيع أن نتحمل نفقات عملكِ الشعري