hayatta kalma ihtimalini gözden geçirdim ve iyi olmadığını gördüm. | Open Subtitles | لقد تحققت من احتمالية نجاته و لم تكن جيدة |
Ancak uyanık bir lemur türü değişen koşullara uyum yeteneği ile, hayatta kalma konusunda oldukça iddialı. | Open Subtitles | لكن نوعًا واحدًا منها راهن على نجاته بقدرته على التكيّف مع الظروف المتغيّرة |
Ama Bob Alice'i orada bırakırsa onun hayatta kalma ihtimali %9 artıyor. | Open Subtitles | لكن لو قام (بوب) بترك (أليس)، فإنّ فرصة نجاته تزيد بـ9 بالمئة. |
Yanisi, bunun bir deneme olabileceği. Kendi kurtuluşunun garantilemek için. | Open Subtitles | تعني أنه ربما كان إختبار طريقة للتأكد من نجاته |
Bu yüzden hayatta kalma şansını pek yüksek görmüyor. | Open Subtitles | لم يقدر ان فرص نجاته عالية |
hayatta kalma ihtimali %3.723 ve %1 arasında. | Open Subtitles | فرص نجاته أقل من 3.720 إلى 1 |
hayatta kalma olasılığını %51 olarak hesapladım. | Open Subtitles | "أقدر فرصة نجاته بـ51 بالمئة." |
Efendim, hayatta kalma şansı hemen hemen- | Open Subtitles | ...سيدي فرصة نجاته في الواقع |