| Sadece 1 kere dans ettim ve seni deliye çevirmek içindi bu arada. - başarımı alkışlayın. | Open Subtitles | لقد كانت رقصة واحدة، والتي كنت أريد أن أجعلك تبدو مجنوناً، بالمُناسبة أنظر إلى نجاحي |
| Sen kendi başarısızlığını görmedin diye, benim başarımı da görmeyecek değilsin. | Open Subtitles | لأنك تأخذ الفشل وتدّعي أنه نجاح ؟ لا يعني أن تأخذ نجاحي وتدّعي أنه فشل |
| Gerçekten, benim başarım, şahane bir şansın, doğumun, şartların ve zamanlamanın eseridir. | TED | في الواقع إن نجاحي نتيجة ل: الحظ الشديد والنسب والظروف والتوقيت |
| Bak, Julia, benim bu ufacık başarım seni rahatsız hissettiriyorsa çok üzgünüm. | Open Subtitles | انظري.. جوليا.أنا آسفة إذا كان نجاحي الصغير... يشعرك بأني أخذت شيء منك |
| Diyelim ki sosyal medya kullanmak profesyonel Başarımın merkezi değil. | TED | ربما استخدام وسائل التواصل الاجتماعي غير مرتبط بصميم نجاحي المهني. |
| Bu konuda mükemmel değildim. Hatta bazen Başarılı olduğum kadar başarısızım da, arkadaşlarını gör, kitap oku boşluğu izle. | TED | أنا لست كاملة في هذا المجال، في الحقيقة أنا أفشل بعدد مرات نجاحي. رؤية الأصدقاء، وقراءة الكتب، التحديق في الفضاء. |
| Benim için büyük başarı olduğunu söylerler. | Open Subtitles | أنهم يَقُولونَ بأنّه كَانَ نجاحي الكبير. |
| başarımı taşıyamadı. Birbirimize uygun değiliz işte. | Open Subtitles | إنها لا تستطيع التعامل مع نجاحي نحن لسنا متناسبين |
| Ben sadece başarımı takdir edeceğinden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط للتأكد من أنك سوف تُقَدرى نجاحي. |
| başarımı liderlik pozisyonunda Della's Diets adlı heyecanlı ve genç bir şirkette değerlendirebilecektim. | Open Subtitles | استطعت استثمار نجاحي هناك في منصــب قيادي في شركة شابة واعدة تُسمّى ديلا للحمية. |
| başarımı her zaman kurbanlarımın sayısına bağlamıştım. | Open Subtitles | لقد تقاس دائما نجاحي عن طريق حساب عدد الضحايا وقد أتيحت لي. |
| Benim başarım hiçbir şey ifade etmiyor seninle paylaşmazsam. | Open Subtitles | كل نجاحي لن يعني شيئا إذا لم أتمكن من مشاركته معك |
| Ve hepinize bakıyorum ve ben şu anda ki hayatımı düşünüyorum... benim başarım, dostlarım, benim yaklaşan albümüm... | Open Subtitles | وعندما انظر إليكم جميعا وأفكر في حياتي الآن نجاحي, أصدقائي |
| Takım çalışınca herkes kazanır. Benim başarım onunkine bağlı. | Open Subtitles | في العمل الجماعي, الكل يكون فائزاً نجاحي متعلق بنجاحها |
| Başarımın sebebi ise çok basit: düzeni tersyüz ederek çalıştım ve hukuku amaçlandığı şekilde kullandım. | TED | و سبب نجاحي بسيط جداً: أعمل على النظام من الداخل إلى الخارج و أستخدم القوانين بالطريقة التي وضعت من أجلها. |
| Ben... ben kariyerimin, Başarımın kölesi olamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أكون عبداً إلى مهنتي، إلى نجاحي |
| Boyu 1.80, geliri 100.000'den fazla olmalı ve Başarılı olmam onu korkutmamalı. | Open Subtitles | طوله متران و راتبه مكون من ست ارقام و لا يخاف من نجاحي |
| Başarılı olmandan rahatsızım, çünkü ortağın olarak bu benim de başarım sayılır. | Open Subtitles | أنا منزعجة من تقدمك, و الذي يعني, بالتبعية, نجاحي |
| Tanrıya hiç ibadet etmesem hatta inanmasam bile kazandığım bu başarı için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أشكر السماء على نجاحي رغم أنني لم أصلِ قط |
| Ve hala, tüm başarıma rağmen, çoğalıyorlar. | Open Subtitles | و حتي الأن,رغم نجاحي زادوا عما سبق |
| Yalnızca telefonda para isterken, başarımla ilgili negatif şeyler söylemiyorsun. | Open Subtitles | الوقت الوحيد الذي لا يكون عندك شيء سلبي حول نجاحي هو عندما تكون على الهاتف وتطلب مني أموالاً |
| benim de başarımdır. | Open Subtitles | هو نجاحي |
| Kuzenim benim başarılarımı hep kıskanır. | Open Subtitles | كان قريبي يغار دوماً من نجاحي في الوطن |
| Ve tüm kalbimle inanıyorum ki oyuncu olarak Başarımın ve bir kişi olarak ilerlememin anahtarı, kendimi bu kadar kaygılı ve güvensiz hissettiren benliğin yokluğuydu. | TED | وأنا بحق أؤمن أن سر نجاحي كممثلة وتقدمي الشخصي كان بالأصل انعدام الذات لدي والذي جعلني أشعر بالقلق الشديد وانعدام الأمن. |