| Takım çalışması bu şempanze grubuna büyük bir başarı getirdi. | Open Subtitles | فريق العمل هذا جَلبَ لمجموعة الشمبانزي نجاحِ عظيم |
| Böylece, deneyin bu aşamasında sonucu bir başarı olarak tanımlayabiliriz. | Open Subtitles | على هذا النحو, التجربة في هذه المرحلة يمكن وصفها كــ نجاحِ |
| - başarı oranım yüzde yüzdür. | Open Subtitles | - الذي عِنْدَهُ a نسبة نجاحِ مِنْ 100 %/%. |
| Biliyor musun, işte bu yüzden aramızdaki ilişki asla yürümeyecek. | Open Subtitles | هذا هو السبب الرئيسي في عدم نجاحِ علاقتنا سويّاً |
| Biliyor musun, işte bu yüzden aramızdaki ilişki asla yürümeyecek. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا؟ هذا هو السبب الرئيسي في عدم نجاحِ علاقتنا سويّاً |
| Louis gidip birilerine patlayarak Donna'nın başarı şansını mahvettin mi? | Open Subtitles | (لويس) ،أذهبتَ لتنفّس عن غضبك على وغدٍ مسكين وضيّعت فرصة نجاحِ(دونا)؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 