İşe yaradı. O ikisi diğerlerini toplayıp arabayı takip edecek. | Open Subtitles | نجح الأمر هذان سيجمعان البقية ويطاردون الحافلة |
- Hey, bu aldatmaca işe yaradı! - Bunu yakında Akademi'de öğretecekler! | Open Subtitles | نجح الأمر كالسحر - يجب أن يدرسّوا هذه الخطة في الأكاديمية - |
O zaman işe yaradı. Oldukça aptal gibi göründün. | Open Subtitles | حسنا ً , لقد نجح الأمر , انتي الآن غبية جدا ً |
Bu şekilde bu kadar uzun sürdürebildik. Bir şekilde işe yarıyor. | Open Subtitles | هذا سبب نجاح زواجنا طيلة هذه المدة بطريقة ما نجح الأمر |
Varlığımızı gizlemek için her şeyi yaptık ve 50 yıl boyunca da işe yaradı. | Open Subtitles | أيّ شئ لاخفاء سر وجودنا و نجح الأمر لخمسين عاماً |
Kızın aptal gibi görünmesine neden Oldu ve işe yaradı... yani kız başka okula geçti | Open Subtitles | كان كافياً أن يجعلها تشعر بأنها حمقاء ولقد نجح الأمر.. أعني, الفتاه |
Çünkü işe yaradı, tedavi oldum. Kanka bu nasıl korkutmuyor yahu seni? | Open Subtitles | لأنني شفيت، لقد نجح الأمر ـ كيف لك ألا تخاف من هذا يا رجل؟ |
Anlaşıldı. Komut cihazının yerini saptıyor. İşe yaradı. | Open Subtitles | عُلم، بدأ بتحديد مكان جهاز التجاوز، نجح الأمر. |
İşe yaradı. | Open Subtitles | من قبل إرهابي في خليج جوانتانامو؟ لقد نجح الأمر |
Senin için nasıl da işe yaradı? | Open Subtitles | ابنتي تقوم باخفاء الناس وكيف نجح الأمر معك؟ |
İşe yaradı! Bunun anlamını biliyor musun? | Open Subtitles | نجح الأمر فعلاً أتعرف ما الذي يعنيه ذلك؟ |
Paris'te yüzlerce tarihi bina 136 km'lik ulaşıma elverişli bulvar yapmak için yıkıldığında hayranlık verici şekilde işe yaradı. | TED | نجح الأمر وبشكل مثير للإعجاب في مدينة باريس، عندما قامت المدينة بهدم المئات من المباني التاريخية، لإنشاء ما يقارب 85 ميلا من الطرق الملائمة للنقل. |
Al, sana veriyorum. İşe yaradı. Bunu sana borçluyum. | Open Subtitles | خذي ، أنت تستحقين ذلك لقد نجح الأمر |
Gerçekten işe yaradı, değil mi? | Open Subtitles | لقد نجح الأمر حقاً، أليس كذلك؟ |
İşe yaradı. Yaptığım plan tamamen işe yaradı! | Open Subtitles | إذاً نجح الأمر نجحت خطّتي بالكامل |
İşe yaradı, duam kabul Oldu. | Open Subtitles | لقد نجح الأمر , لقد تحققت أمنيتى |
Evet. İşe yaradı. | Open Subtitles | يمكنكن أن تتوقفن نعم , لقد نجح الأمر |
Eğer bu kendimi yine aptal gibi hissetmem içinse, işe yarıyor. | Open Subtitles | إن كان المغزى أن أشعر بكوني أحمق , فلقد نجح الأمر |
Ve bu işe yarıyor. Şu başlıklara bakın. | TED | وقد نجح الأمر. أنظروا لهذه العناوين الرئيسية. |
Eğer öyleyse, işe yaramış. | Open Subtitles | لو كانت فعلت ذلك فقد نجح الأمر |
Oakland A's için işe yaramıştı New Jersey eyaleti için de yaradı. | TED | لقد نجح الأمر لنادي أوكلاند أي، و نجح الأمر لولاية نيوجيرسي. |
Eğer yarınki çalışırsa, tüm işi finanse ederim. | Open Subtitles | إن نجح الأمر مجدداً بالغد فسوف أمول العملية كلها |
- Alev alamıyor. Çalıştı! - Tabiki çalışacak, biz bu işin ustayız! | Open Subtitles | ــ لا يمكنه أن يشتعل، نجح الأمر ــ بالطبع نجح، نحن بارعان |