İşe yaradı! Burada öylece yatmış, Harmes'e kendimi adamıştım yolcuların Tanrısı hani. | Open Subtitles | نعم نعم لقد نجح ذلك لقد كنت مستلقيا هنا متضرعا للالهه |
Düşündüm ki eğer başka birisi seni heyecanlandırırsa, yeniden mutlu olursun ve tekrar arkadaş oluruz diye düşündüm ve işe yaradı. | Open Subtitles | ظننت أنك لو تحمست لواحدة أخرى فستصبح سعيداً ونرجع إلى بعضنا كأصدقاء وقد نجح ذلك |
Ve çok güzel işe yaradı, o yüzden kapa çeneni ve tadını çıkar. | Open Subtitles | و لقد نجح ذلك بشكل جميل لذا اصمت و استمتع بها |
- İşe yaradı mı bari? | Open Subtitles | وكيف نجح ذلك معكِ؟ |
Bu işe yararsa, kovan gemisini uçurabilir misin? | Open Subtitles | إذا نجح ذلك تستطيع الطيران للسفينة الأم؟ |
Vay canına! Cidden işe yarıyor. Birden sana güveniverdim. | Open Subtitles | يا للعجب , لقد نجح ذلك ففجأة بدأت أثق بك |
Ve çok zekice ve beklenmedik bir şekilde işe yaradı, çünkü TV'de onların yaptıkları gibi yaptık. | Open Subtitles | وقد نجح ذلك بطريقةٍ ذكيةٍ وغير متوقعة لأننا قمنا بها كما يقومون بها في التلفزيون |
Evet, FBI sana inansın diye ve de işe yaradı. | Open Subtitles | أجل ، حتى يستطيع المكتب الفيدرالي أن يثق بكِ ، ولقد نجح ذلك |
Önceden işe yaramıştı, şimdi de işe yaradı. | Open Subtitles | لكيّ يستقيم عقله المضطرب، نجح ذلك قبلًا، ونجح الآن. |
Bay Shue, bizi güçlendirmek için önce yıkmaya çalışıyorsanız, işe yaradı. | Open Subtitles | من أجل اعادة بنائنا فقد نجح ذلك |
Yok daha neler! İşe yaradı! | Open Subtitles | حسناً سأكونُ ملعوناً, لقد نجح ذلك |
Bu işe yaradı, değil mi? | Open Subtitles | لقد نجح ذلك تماماً .. أليس كذلك؟ |
İşe yaradı. Kesinlikle işe yaradı. | Open Subtitles | لقد نجح الأمر، لقد نجح ذلك حتماً |
Ben de risk aldım ve işe yaradı. | Open Subtitles | لذا , قمت بالمخاطرة , ولقد نجح ذلك |
Kestirme işe yaradı. | Open Subtitles | آه، حسنا، نجح ذلك الطريق المختصر |
Ve işe yaradı. İkimizin arasında... işe yaradı. | Open Subtitles | و قد نجح ذلك بيننا لقد نجح |
İşe yaradı mı? İşe yaradı mı? | Open Subtitles | هل نجح ذلك ، هل نجح ذلك ؟ |
Sana yardım etmeye çalıştı, ve işe yaradı da. | Open Subtitles | كانت تحاول مساعدتك و نجح ذلك |
- İşe yarayacak, teşekkürler. | Open Subtitles | لقد نجح ذلك, شكرا لك |
Bu işe yararsa, kovan gemisini uçurabilir misin? | Open Subtitles | إذا نجح ذلك تستطيع الطيران للسفينة الأم؟ |
Her ne yaptıysan, işe yarıyor. | Open Subtitles | حسناً, اي كان ما تفعله, لقد نجح ذلك |
İşe yarasaydı bile yine de buradan kaçıp kurtulmak için bir orduya ihtiyacın olurdu. | Open Subtitles | حتى لو نجح ذلك ستحتاجين إلى جيش لكي تهربي من هنا |
Ve eğer işe yararsa ki bence yarayacak Liam bir süre sonra orayı satın alabilirsin. | Open Subtitles | و إن نجح ذلك ، سأفكر بذلك تستطيع شراءها بعد مدة |