Aksine, sahile geri dönmek için akıntıya karşı kürek çekmeliyiz. | Open Subtitles | أذا كان أي شيء يجب أن نفعله هو أن نجدف ضده للعودة الى الشاطئ |
Altı gün kürek çektikten sonra bir tüccar bizi aldı. | Open Subtitles | ستة أيام ونحن نجدف حتي إلتقطنا بعض التُجار. |
eğer aynı teknede olacaksak, bari aynı yöne kürek çekelim. | Open Subtitles | وسيبقي الحال علي ما هو عليه لذا , اذا كنا سنكون في مركب واحد حسنا , فربما نجدف ايضا في نفس الإتجاه |
Karanlıkta yapacak hoş şeyler çok oluyor ama Central Park'ta kürek çekmekle olmuyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء ... تُفعل في الظلام لكن دعونا لا نجدف في سنترال بارك |
Bilmenin dünyevi bir yolu yok gittiğimiz yönde, kürek çektiğimiz yerde bilmek yok, ...ya da nehrin aktığı yönde. | Open Subtitles | ~ ما من وسيلة لتعرف ~ ~ إلى أي إتجاه نذهب ~ ~ ما من طريقة لنعرف ~ ~ إلى أين نجدف ~ |
Aintry'ye kadar kürek çekip arabaları alacağız, sonra da eve gideceğiz. | Open Subtitles | نجدف لنصل إلى " أنتري" ونأخذ السيارات ونعود للمنزل |
- Açık su bulup kürek çekeceğiz. - Çılgınlık bu. | Open Subtitles | سنجد المياه المفتوحة و نجدف - هذا جنون - |
Atlantik okyanusunda ölü bir adamın üzerinde kürek çekmek. | Open Subtitles | نجدف في المحيط الأطلنطي |
kürek çekmene bile gerek yok. | Open Subtitles | وليس علينا أن نجدف |
- ...ama kürek çekmeyip televizyon seyredelim. | Open Subtitles | -بدون أن نجدف ، ونشاهد التلفاز |