Onu buraya getirmeliyiz. Eminim bu retina tarayıcı onu tanıyacaktır. | Open Subtitles | علينا أن نجلبه إلى هنا أنا متأكد أن ماسح الشبكية يميزه |
Belki de peşinden gitmek yerine onu ayağımıza getirmeliyiz. | Open Subtitles | ربما بدلا من الذهاب وراءه نجلبه الينا |
Ve Vicky Westlake'in eski eşi Simon Cambell'ı buraya getirelim. | Open Subtitles | وزوج (فيكي ويستليك) السابق (سايمون كامبل) دعونا نجلبه إلى هنا |
Hadi onu getirelim. | Open Subtitles | دعونا نجلبه إلى هنا |
Bir yalanla onları buraya getireceğiz, hangisinin baban olduğunu öğreneceğiz ve sonra eğer o hayatında istemediğin birisiyse, bırakıp gidersin. | Open Subtitles | سوف نحضرهم الى هنا تحت أعذار واهية لتكتشف من هو والدك الحقيقي وإذا كان شخصا لا تريده أن يكون في حياتك دعه يذهب كيف نجلبه الى هنا؟ |
Herhangi bir şeyini kesip düşürürlerse Brian için onu eve getireceğiz. | Open Subtitles | أي شيء يخرجه من عظام نجلبه معنا لأجل "براين " |
Onu yakalarız. | Open Subtitles | سوف نجلبه للعدالة |
Onu yakalarız, bizi Amanda'ya götürür. | Open Subtitles | نجلبه إلى هنا (وسيقودنا إلى (أماند |
Onu eve getirelim. | Open Subtitles | دعنا نجلبه للوطن |
- Pekâlâ, onu getirelim ve şunu halledelim. - Tabii. | Open Subtitles | -حسناً، دعنا نجلبه ونستوضح الأمر . |
Bu av grubu değil. Onu canlı getireceğiz. | Open Subtitles | ,إنها ليست رحلة صيد نريدك أن نجلبه حياً |