| Tutkaldaki toksinleri açığa çıkardığım yazımla bugün okulda altın yıldız aldım. | Open Subtitles | حصلت على نجمة ذهبية اليوم في المدرسة لكشفي عن السموم الموجودة في لاصق النجمة الذهبية |
| Biri bu çocuğa altın yıldız versin, o çok iyi. | Open Subtitles | فليعطى أحد هذه الطفلة نجمة ذهبية, انها جيدة جداً. |
| Birileri beden altın yıldız alacak. | Open Subtitles | يبدو أن أحدهم سينال نجمة ذهبية شكراً, شكراً |
| İyi tarafından bak. Belki sana yıldızlı pekiyi verebilirim. | Open Subtitles | أنظر إلى الجانب المشرق, فلربما منحتك نجمة ذهبية |
| yıldızlı pekiyi aldım, anne. | Open Subtitles | أمي لقد حصلت على نجمة ذهبية. |
| Altın yıIdız mı istiyorsun? Tamam, Altın yıIdız olsun. | Open Subtitles | تريدين نجمة ذهبية حسناً يمكنك الحصول علي نجمة ذهبية |
| Ve sana altın bir yıldız vermeyecek ama hayatın için bu önemli olacak | Open Subtitles | وتمنحك نجمة ذهبية على واجبك بنهاية اليوم |
| İsmimi her yazdığımda yanına altın yıldız yapıştırmama gülebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما تضحكون لأني كلما أوقع أضع نجمة ذهبية بعد اسمي |
| Ama büro sana bir emir verdiği zaman senden ona uymanı beklerler bu yüzden sanırım, değerlendirmeme altın yıldız koymayacağım. | Open Subtitles | لكن عندما المكتب يُعطيك أمر، أنت متوقع أن تتبعه، لذا أخمّن بأني لن أحصل على نجمة ذهبية على تقييمي. |
| Eğer devam etmezsen dosyanı mühürleyecek ve sana altın yıldız vereceğim. | Open Subtitles | .. إذا لم تعد سأختم ملفك وأمنحك نجمة ذهبية |
| - Sana altın yıldız vereceğim ama buraya çok çok daha ciddi bir şey konuşmak için geldim. | Open Subtitles | تستحق نجمة ذهبية لكني جئت للحديث إليك عن شيئ جاد جداً |
| Baban sana büyükçe bir sarılıyor ve altın yıldız veriyor. | Open Subtitles | يحضنك والدك ويعطيكي نجمة ذهبية |
| Ve ödevlerini yaptığın için günün sonunda neden alnından öpüp altın yıldız vermediğine şaşıyorsun. | Open Subtitles | أتريدين معرفة لماذا لا تقبلّك على جبهتك... وتمنحك نجمة ذهبية على واجبك بنهاية اليوم |
| Dwight'a altın yıldız, ve Stanley'e de artı vermişsin. | Open Subtitles | "دوايت " نجمة ذهبية, و " ستانلي " علامة الرضى |
| Sanırım sana bir altın yıldız borcum var. | Open Subtitles | أعتقد أن أحدهم يطلبني نجمة ذهبية. |
| yıldızlı pekiyi verdim. Bayıldım! | Open Subtitles | انه عمل جيد ساعطيك نجمة ذهبية |
| Yarbaya yıldızlı pekiyi. | Open Subtitles | مذهل، نجمة ذهبية للكولونيل |
| - yıldızlı pekiyi. | Open Subtitles | نجمة ذهبية.. مكغي.. |
| Üniformasında Altın yıIdız olan bir tek ben mi varım? | Open Subtitles | هل انا الوحيد مع نجمة ذهبية في أزيائهم؟ |
| Erken kalktığın için altın bir yıldız almayacaksın. | Open Subtitles | لا أحد سيعطيك نجمة ذهبية عن الوصول المبكر. |
| Haydutluğun için kimsenin sana madalya vermemesi mi? | Open Subtitles | هل هذا سبب ما تفعله؟ لم يمنحك أحد نجمة ذهبية عن وحشيتك؟ |
| - Kutlarım seni. Sana hemen yıldızlı bir pekiyi veriyorum. | Open Subtitles | تهانينا، سأرسل لغرفتكِ نجمة ذهبية أين البقية؟ |