yıldızları bulduğumuz zaman şöyle diyeceğiz "Evet, bunu etrafında büyük kütleli tek bir gezegen var. | Open Subtitles | : لذلك عندما نجد نجومًا حيث نقول ها هو مجرد كوكب واحد فقط عملاق |
Uzaya baktığımız anda, daha faal yıldızları görürüz. | Open Subtitles | عندما ننظر للفضاء نرى نجومًا أكثر نشاطًا |
Bazı insanlar kafalarına darbe aldıkları zaman yıldızları görüyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس يرون نجومًا عندما يتلقون ضربة على الرأس |
Son zamanlarda bilim insanlarının keşfettiği yıldızlar inanılmaz hızlarla galaksimizin uzaklarına savrulmuştu. | Open Subtitles | اكتشف العلماء حديثًا نجومًا تندفع بعيدًا عن مجرّتنا بسرعة مذهلة |
Yeni dünyalar için yapı taşları üreterek ve yıldızlar yaratarak, karanlığı ışıkla aydınlatarak. | Open Subtitles | تصنع نجومًا جديدة وتملأ الظلامَ بالضوء |
Eğer bu sizi daha iyi hissettirecekse ben de yıldızları görüyorum. | Open Subtitles | إن كان يشعرك بتحسن أنا أيضًا أرى نجومًا |
yıldızlar diğer yıldızları yutuyor. | Open Subtitles | نجومٌ تلتهم نجومًا أخرى |
yıldızlar diğer yıldızları yiyiyor. | Open Subtitles | نجومٌ تلتهم نجومًا أخرى |
yıldızları hiç bu kadar parlak görmüş müydün Homer? | Open Subtitles | هل رأيت قطّ نجومًا بهذا اللمعان يا (هومر)؟ |
Size ulaşmak için yıldızlar okyanusunda seyahat ettim. | Open Subtitles | "سافرتُ عابرًا نجومًا كثيرة للوصول إليكم." |