Başkomiser, o imzaya ihtiyacımız var yoksa tüm batı sahili buzla kaplanacak. | Open Subtitles | كابتن، نحتاح لذلك التوقيع وإلا فإن الساحل الغربي بأكمله سيكون مغطى بالجليد |
Eğer sürücüsüz araba istiyorsak, bunun gibi bir teknoloji eğrisine ihtiyacımız var. | TED | لكن إذا أردنا السيارة ذات القيادة الآلية، سوف نحتاح لمنحنى تقني يشبه ذلك. |
Bugünün dünyasını anlayabilmek için sinemaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لكي نفهم العالم اليوم نحتاح حرفياً إلى السينما |
Pasaportlara ve yeni isimlere ihtiyacımız var, bunu kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد قُلتُها بنفسك . نحن نحتاج إلى جوازات سفر نحتاح إلى أسماء جديدة |
Daha tehlikesiz ve daha kazançlı bir plana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاح أن نقوم بخطة شيء أقل مخاطرة |
Desteklenebilir bir açıklamaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاح الى تفسير منطقى |
Biraz maddi desteğe ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاح لحصة فقط. |
Henry, paraya ihtiyacımız var! | Open Subtitles | -هينرى" نحن نحتاح المال" . |